İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2022 Ekim

Asya'nın önemli hazır giyim tedarikçilerinden Bangladeş'in hazır giyim ihracatının artışta olduğu belirtilmektedir.

Mevcut mali yılın ilk çeyrek döneminin sonunda Bangladeş hazır giyim ihracatının geçen yıla göre % 13,4 oranında arttığı belirtilmektedir.

Resmi verilere göre geçen yılın mali takvimine göre ilk çeyrek dönemde 9 milyar dolar değerinde ihracat yapan Bangladeş hazır giyim sektörü, bu yılın mali takviminin ilk çeyrek döneminde ise % 13,4 artışla 10,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi.

Alt ürün gruplarında örme giyim ihracatı % 9,4 artışla 5,7 milyar dolara ulaşırken, dokuma giyim ürünleri ihracatı ise % 19 artışla 4,6 milyar dolar seviyesine kadar ulaştı.

Aynı dönemde deri ve deri mamülleri ihracatı ise % 21 artışla 271 milyon dolardan 328 milyon dolar seviyesine yükseldi.

Bangladeş'te güncel verilere göre hazır giyim ihracatı ülkenin toplam ihracatının % 84'ünü oluşturmaktadır.

Çin'in önemli hazır giyim markalarından Shein, yeni sürdürülebilirlik ve emisyon hedefleri açıklamış bulunmaktadır.

Shein markasının karbon ayak izi ve emisyon hesaplamasında Intertek ile işbirliğine gittiği belirtilmektedir.

Bu işbirliğinin sonucunda Shein'in sürdürülebilirlik ve emisyon hedeflerini revize ettiği ve yeni hedeflere göre markanın tedarik zincirinde 2030 yılına dek emisyonların % 25 azaltılmasının hedeflendiği belirtilmektedir.

Ayrıca Shein grubunun Apparel Impact Institute adlı kar amacı gütmeyen kuruluşa 7,6 milyon dolar fon katkısında bulunduğu belirtilmektedir. Bu kuruluşun hazır giyim tedarik zincirlerinde karbonlaşma oranını ve emisyonları azaltmayı hedeflediği kaydedilmektedir.

Asya'nın önemli hazır giyim üreticilerinden Kamboçya'da hazır giyim sektörü için geçerli olacak yeni asgari ücret artışında taraflar arasındaki görüşmelerin sonuçlandığı belirtilmektedir.

Bu yıl itibariyle 194 dolar seviyesinde olan hazır giyim sektörü asgari ücretinde, işverenler son dönemde yaşadıkları sıkıntıları gerekçe göstererek zam yapılmamasını isterken, işçi tarafı ise 215 dolar yeni asgari ücret talep etmekteydi.

Yapılan pazarlıklar ve görüşmeler sonucunda asgari ücretin aylık 6 dolar artışla 200 dolar seviyesine yükseltildiği belirtilmektedir.

Bölgesel ve küresel ekonomik zorluklar ve hedef pazarlarda meydana gelecek olası daralmalar nedeniyle Hükümetin işveren kesimini çok zorlamak istemediği, bu yüzden artışın çok kısıtlı yapıldığı yönünde bilgi verilmektedir.

Asya'nın önemli hazır giyim tedarikçilerinden ve bir süredir sellerle boğuşan Pakistan'da seller nedeniyle Better Cotton programı dahilinde üretilen pamuğun % 70'inin kaybedildiği daha önce açıklanmıştı.

Pakistan Hükümetinin konuyla ilgili araştırmalarının devam ettiği ancak ilk tahminlere göre sellerden 200-250 bin çiftçinin etkilendiği, en az 1,100 kişinin öldüğü ve bunların 380'inin çocuk olduğu belirtilmektedir.

Sel felaketinin boyutu, Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi'nin (NASA) MODIS uydusu tarafından da görüntülenmiş ve Sindh eyaletinde oluşan 100 kilometre genişliğindeki göl uyduya yansımıştı.

Pakistan dünyanın 5. Büyük pamuk üreticisi olduğundan, mevcut sellerin pamuk üretimine verdiği hasar nedeniyle pamuk stoklarının azalacağı ve dünya pamuk fiyatlarının önümüzdeki dönemde yükseleceği belirtilmektedir.

Ayrıca dünyanın önemli tekstil ve hazır giyim ihracatçılarından olan Pakistan'ın tekstil ve hazır giyim ihracatının önümüzdeki yıl içinde ortalama % 35 oranında düşmesinin beklendiği hatta aslında önemli bir pamuk üreticisi olan Pakistan'ın önümüzdeki dönemde pamuk ithal etmesinin gerekeceği de ifade edilmektedir.

Bu bilgiler ve güncel gelişmeler ışığında Pakistan hazır giyim sektörü üretiminin büyük tehlike altında olduğu nitekim her şeyden önce ülkenin pamuk üretiminin büyük kayba uğradığı belirtilmektedir.

Son verilen bilgilere göre seller ve sonucunda uğranılan pamuk üretimi kaybı nedeniyle ülkenin hazır giyim üretiminin üçte bir oranında düşebileceği tahmin edilmektedir.

Hazır giyim sektörü ülke ekonomisi ve istihdamı için son derece önemli olduğundan, hazır giyim üretimindeki sert düşüşün milli gelir ve refah seviyesinde de sert düşüşe neden olmasından ve ülke genelinde yoksulluğun artmasından korkulmaktadır.

Ekim ayında Forced Labor ile üretilmiş ürünlerin AB dahilinde yasaklanması için AB Komisyonu bir taslak hazırlamıştır.

Taslak herhangi bir sektör ve ürün sınırlaması olmadan AB içinde tüketim ve ihracat için üretilen ürünleri ve ithal ürünleri de kapsamaktadır.

Dünya genelinde çeşitli sektörlerde 27,6 milyon insanın zorla çalıştırıldığı tahmin edilmektedir.

Bu insanların çoğu özel sektörde, bir kısmı da kamu sektöründe çalıştırılmaktadır.

Taslak öneri uluslararası bazda kabul edilmiş ortak tanımlar ve standartlar içerirken, taraflar arası işbirliğinin önemine vurgu yapmaktadır.

Taslağa göre ulusal otoriteler zorla üretilmiş ürünlerin pazardan çekilmesi yetkisine sahip olurken, AB gümrük otoritesi ise zorla üretilmiş ürünlerin AB içinde girmesine engel olacak.

Üye devletlerdeki ulusal otoriteler taslak yasayı risk temelli bir yaklaşım ile uygulayacak ve ilk aşamada mevcut riskler ile ilgili bilgi toplayacak.

Komisyon, Taslağın yürürlüğe girmesinden sonraki 18 ay içinde kapsamlı bir Kılavuz yayınlayacak.

Taslağın yürürlüğe girmesi için sırada AB Parlamentosu ve Council'in de onayları gerekiyor.

Forced Labor dünyada hala yaygın olduğundan ve milyonlarca insan ve çocuk hala zorla çalıştırıldığından ve bir nevi modern kölelik olduğundan, bu yasa tasarısı büyük önem taşımaktadır.

Dünyanın önde gelen hazır giyim markası H & M, son dönemde artan maliyetlerin yanı sıra Rusya pazarından çekilmenin getirdiği maliyetler sonucunda, net karının azaldığı açıklaması yaptı.

Yapılan açıklamaya göre yılın 3. Çeyrek döneminde grup tarafından elde edilen net karının geçen yılki 4,7 milyar dolar seviyesinden sert düşerek 2,2 milyar dolara gerilediği belirtilmektedir.

Söz konusu düşüşte artan maliyetler kadar Rusya pazarından çekilme kararının getirdiği ?maliyetlerin de büyük payı olduğu belirtilmektedir.

Yapılan açıklamaya göre aynı dönemde net satışlarda ise yıllık bazda % 3 artış kaydedildiği belirtilmektedir.

İngiltere'nin önde gelen hazır giyim markası Primark, Myanmar'dan tedariğe son vereceğini açıklamış bulunmaktadır.

Marka yönetimi tarafından yapılan açıklamaya göre geçen yıl askeri darbe gerçekleşen ülkede sürdürülebilir ve sorumlu üretim yaptırmanın artık imkansız olduğu belirtilirken, Primark grubunun ülkeden “sorumlu çıkış” yapacağı belirtilmektedir.

Primark grubunun Myanmar'dan tedariğe son vermesinde geçen ay yayınlanan ETI raporunun da etkili olduğu belirtilmektedir.

İngiltere'nin önde gelen hazır giyim markası Next, son dönemde zayıflayan para birimi sterlin ve düşen tüketici güveni ışığında tedarik stratejisini gözden geçirdiğini açıklamış bulunmaktadır.

Marka yönetimi yıl sonu satış ve kar hedeflerini de daha önceki hedeflere göre düşürmüş bulunmaktadır. Bu doğrultuda Next markasının daha önceden % 1 artış olarak hedeflenen yılın ikinci yarı net satış hedefinin %-1,5 olarak güncellendiği bilgisi verilmektedir.

Bu paralelde markanın net kar hedefinin de yılın ikinci yarısı için 860 milyon sterlinden 840 milyon sterline revize edildiği de belirtilmektedir.

Bu arada Ağustos ayında beklenenlerin gerisinde kalan satışların Eylül ayında nispeten toparlandığı da kaydedilmektedir.

Bu bilgiler ışığında Next yönetiminin tedarik tabanını ve markanın tedarik stratejisini gözden geçirdiği de belirtilmektedir. Özellikle 2023 yılında markanın tedarik yapısında değişikliğe gideceği bilgisi verilmektedir.

İngiltere'nin önde gelen online hazır giyim markası Asos, son dönemde azalan satışlar ve net kar ışığında, maliyetlerini gözden geçirme stratejisi uygulayacağını açıklamış bulunmaktadır.

Bünyesinde Topshop ve Miss Selfridge markalarını de içeren grup tarafından yapılan açıklamaya göre Asos'un geçen yıl 177 milyon pound olan net karının bu yıl sonunda 32 milyon pound zarar olarak açıklanması beklenmektedir.

Aynı dönemde toplam satışların ise yalnızca % 1 artışla 4 milyar pound olarak kaydedilmesi beklenmektedir nitekim ülkede artan enflasyon ve hayat pahalılığı satışları ve tüketimi olumsuz yönde etkilemektedir.

Satışların az da olsa artarken net karın zarara dönüşmesinin en büyük nedeninin artan tedarik maliyetleri ve operasyonel maliyetlerdeki hızlı artışların olduğu bilgisi verilmektedir.

Bu bilgiler ve sonuçlar ışığında grup yönetiminin tedarik maliyetlerini ve operasyonel maliyetleri azaltmak için çalıştığı belirtilmektedir.

Inditex ve Industriall arasında çalışanlarla ilgili yeni bir çerçeve anlaşması imzalandığı belirtilmektedir.

3 Ekim 2022 tarihi Inditex ve Industriall arasında ilk Küresel Çatı Anlaşmasının 15. Yıldönümü ve bu yıldönümünde iki kuruluş arasında yeni bir çatı protokolü imzalandığı bilgisi verilmektedir.

3 Ekim tarihinde Inditex CEO'su Oscar Garcia Maceiras ile Industriall Genel Sekreteri Atle Hoie arasında yeni bir protokol daha imzalanarak mevcut çatı daha da genişletilmiş oldu.

Yeni protokolün amacının tekstil ve hazır giyim sektöründeki çalışma koşullarının ve ücretlerin iyileştirilmesi olduğu belirtilmektedir.

Yeni protokol ile Global Union Committee ve alt organları güçlendirilerek sosyal diyalog destekleniyor ve işçilerin ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılabilmesi adına yerel sendikaların işlevleriyle ilgili yeni mekanizmalar kuruluyor.

Yeni protokol ile iki taraf örgütlenme özgürlüğü, toplu sözleşme hakkı ve işçi temsilcilerinin eğitimi konularında ortak bir çalışma planı üretecekler.

Yeni protokol ile iki taraf ayrıca yeni bir işyeri erişim protokolü üzerine de anlaşarak Inditex'in üretim zincirindeki işyerlerinde işçilerin ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılarak karşılanması konusunda da anlaştı.

Yeni protokolün iki taraf arasındaki ilişkileri yeni bir aşamaya taşıyacağı belirtilmektedir. 15 yıl önce ilk defa imzalanan protokolün ise şimdiye kadar 3 milyon çalışanın çalışma koşullarını iyileştirdiği belirtilmektedir.

Dünyanın önde gelen ayakkabı ve spor giyim devlerinden Nike, yılın ilk çeyrek döneminde cirosu artarken net karının azaldığını açıkladı.

Marka yönetimi tarafından yapılan açıklamaya göre yılın ilk çeyrek döneminde grubun küresel cirosunun geçen yılın aynı dönemine göre % 4 artışla 12,7 milyar dolara çıkarken, aynı dönemde grubun net karının ise % 22 düşüşle 1,5 milyar dolara gerilediği belirtilmektedir.

Grubun cirosundaki artışa rağmen kar oranındaki sert düşüşün nedeninin son dönemde hızlı artan maliyetler ile yine son dönemde değişen döviz kuru parite hareketleri olduğu bilgisi verilmektedir.

Bilindiği gibi Çin'in Sincan Bölgesinde Uygur Türklerine yapılan baskılar ve kötü muamele nedeniyle bazı markalar, Sincan Pamuğu tedarik etmeye son verirken, bu konu nedeniyle Çin ile sorun yaşayan Nike Yönetimi, hissedarlarından gelen “Çin'den tedariki keselim” teklifini reddetmişti.

Bilindiği gibi bazı markaların Sincan Pamuğunu ürünlerinde kullanmaktan imtina etmeleri ve ABD'nin Sincan Pamuğu içeren ürünlerin ABD'ye girişini yasaklamasının ardından, aralarında Nike'ın da bulunduğu bazı markalar Çin Yönetimi ve tüketicisi ile sorunlar yaşamaya başlamış ve bu markaların Çin pazarındaki satışları düşmüştü.

Diğer markaların bazıları ise sadece Sincan değil, Çin'in her bölgesinde üretilen pamukları artık ürünlerinde kullanmama kararı almış bulunmaktalar. Gerekçe olarak ise bu bölgelerde pamuğun zorla ve angarya yoluyla toplatıldığı iddiaları gösterilmektedir.

ABD'nin ve dünyanın önde gelen denim giyim devlerinden Levi's, yeni sürdürülebilirlik hedefleri açıklamış bulunmaktadır.

Grubun 2021 Sürdürülebilirlik Raporuna göre bu doğrultuda grubun 16 yeni hedefi açıklanarak markanın sürdürülebilirlik hedeflerinin yukarı yönlü revize edildiği belirtilmektedir.

Bu hedefler arasında Levi's grubunun tedarik zincirinin 2050 yılına kadar net-sıfır emisyona ulaşma hedefinin de bulunduğu bilgisi verilmektedir.

Grubun CEO'su ve Başkanı olan Chip Bergh'e göre bu hedefler grubun ve markanın geleceği için son derece önem arz etmektedir.

CEO'ya göre bu revize edilen hedefler grubun sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm alanında ne kadar istekli ve iddialı olduğunu göstermektedir.

Levi's'ın revize edilen 16 hedefinin arasında grubun emisyonlarının 2025 yılına kadar % 40 azaltılması ile grup tarafından tüketilen tüm elektriğin 2025 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan temin edilmesi ve 2050 yılına kadar net emisyonların sıfıra indirilmesi de bulunmaktadır.