İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2017 Ağustos

Rusya'da Hükümet'in yerli tekstil ve hazırgiyim sektörlerine ciddi destek sağlamayı planladığı ve bu desteği gerek vergi indirimi, gerekse direk destek olarak sağlayacağı belirtilmektedir.

Sektörel bir yayında yer alan bir habere göre Rus Hükümeti tekstil ve hazırgiyim üreticileri üzerindeki vergi yükünü azaltacaktır. Habere göre tekstil ve hazırgiyim üreticileri vergi ödeme sisteminde KOBİ olarak kabul edilecek daha az vergi ödeyecekleri belirtilmektedir. Tekstil ve hazırgiyim işletmelerinin KOBİ olarak kabul edilip daha az vergi ödemelerini sağlayacak olan kanun, Duma'nın Ekonomik Politika, Sanayi, İnovasyon ve Girişimcilik Komitesi tarafından onaylandığı ve yakın zamanda Devlet Başkanı Putin tarafından da onaylanmasının beklendiği kaydedilmektedir. Sözkonusu kanuna göre tekstil ve hazırgiyim üreticileri, kanunda yer alan işçi sayısı sınırını aşsalar bile KOBİ kabul edilecek ve daha az vergi ödeyeceklerdir.

Diğer yandan, Rus Hükümetinin tekstil ve hazırgiyim sektörüne direk destek sağlamayı da planladığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yardımcısına göre bu çerçevede sektöre 3 milyar ruble (52 milyon dolar) fon sağlanmasının öngörüldüğü kaydedilmektedir.

ABD'de Amazon'un hazırgiyim, ayakkabı ve aksesuar satışlarının giderek artmakta olduğu, hazırgiyim perakendecilerinin ise Amazon'un artan rekabetiyle başa çıkmakta zorlandığı belirtilmektedir.

Yapılan bir araştırmaya göre 2016 yılında ABD genelinde mağazalardan ve online toplam 200 milyar dolarlık hazırgiyim satışı yapıldığı, aynı dönemde Amazon'un ise 3,4 milyar dolar değerinde hazırgiyim satışı yaptığı belirtilmektedir. 2016 yılında ABD genelinde mağazalarda ve online platformlarda hazırgiyim satışları % 3 oranında artarken, aynı dönemde Amazon'un hazırgiyim satışlarının ise % 25 oranında arttığı kaydedilmektedir.

Güncel verilere göre ise bu yılın ilk 23 haftalık döneminde Amazon.com üzerinden yapılan hazırgiyim satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre % 15 oranında artış gösterdiği belirtilmektedir.

Asya'nın önemli hazırgiyim tedarikçilerinden Kamboçya'da hazırgiyim ihracatındaki artışta yavaşlama olduğu belirtilmektedir. Kamboçya'nın hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının 2017 yılının ilk yarısında % 4 oranında arttığı, halbuki geçen yılın aynı döneminde bu artış oranının % 9 seviyelerinde olduğu kaydedilmektedir.

Yine 2017 yılının ilk yarısında ülkedeki hazırgiyim sektörüne yapılan yabancı yatırımların bir önceki yılın aynı dönemine göre % 30 oranında gerilediği belirtilmektedir.

Güncel verilere göre ihracattaki yavaşlamanın ana nedeni ABD pazarına yapılan ihracatta yaşanan durgunluk. Bu pazara yapılan ihracatta Kamboçya'nın en büyük rakipleri olan Vietnam ve Myanmar'ın rekabetlerinin Kamboçya'nın ihracatını olumsuz yönde etkilediği kaydedilmektedir. Son dönemde artan asgari ücretin de Kamboçya hazırgiyim sektörünün rekabet gücünü olumsuz yönde etkilediği değerlendirilmektedir.

Yine güncel verilere göre geçen yılın ilk yarısında AB ve ABD toplam ihracatı ülkenin toplam hazırgiyim ihracatının % 75'ini oluştururken, büyük oranda ABD pazarına olan ihracattaki yavaşlama nedeniyle bu oran bu yılın ilk yarısında % 67'ye gerilemiştir.

Yapılan analizlere göre hazırgiyim ihracatında Kamboçya'nın en büyük rakibinin AB ile STA imzalayan ve yakın gelecekte bunun avantajlarını kullanması beklenen Vietnam olduğu kaydedilmektedir.

İran'da ilk hazırgiyim sanayi parkının kurulması yönünde anlaşmanın Temmuz ayının ortasında imzalandığı belirtilmektedir. Hazırgiyim sanayi parkının amacının hem iç talebi karşılamak, hem de ihracatı desteklemek olduğu kaydedilmektedir. Anlaşmanın taraflarının İran Küçük İşletmeler ve Sanayi Parkları Organizasyonu, Çalışma ve Sosyal Refah Bakanlığı, Kooperatif Yatırım Garanti Fonu, İran Hazırgiyim Birliği ve Tosee Taavon Bankası olduğu belirtilmektedir.

Hazırgiyim Sanayi Parkı'nın Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havaalanı'nın yanında bulunan 190 hektarlık alanda kurulacağı (300 hektara kadar genişleyebilecek) ve metro, otoyol ve havaalanına yakın olarak ulaşımın kolay olacağı kaydedilmektedir. Hazırgiyim Sanayi Parkı'nda 300 üretim ünitesinin yanı sıra ek hizmet sağlayıcıları, oteller, eğitim merkezleri ile tasarım merkezlerinin de bulunacağı bildirilmektedir.

İran Küçük İşletmeler ve Sanayi Parkları Organizasyonu Başkanı Ali Yazdani'ye göre Hazırgiyim Sanayi Parkı'nın alt yapısını kamu sektörü inşa ederken, özel sektör de ticaret ve üretim birimlerinin inşası ve geliştirilmesinden sorumlu olacaktır. Projeye göre 300 üretim ünitesinin her birine 3.000 - 5.000 metrekare alan tahsis edilirken, toplamda 1 milyon metrekarelik bir alan tahsis edileceği öngörülmektedir. Projede 30 trilyon riyal (791 milyon dolar) yatırım yapılmasının öngörüldüğü ve yatırıma İtalya, Çin, Güney Kore ve Türkiye'den de yatırımcıların ilgi gösterdiği belirtilmektedir.

İmza törenine katılan yetkililere göre hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün İran genelinde en fazla istihdam yaratma potansiyeli olan sektörlerin başında geldiği belirtilirken, Tahran Hazırgiyim Üreticileri ve Perakendecileri Birliği, İran'da hazırgiyim üretimini desteklemek için “Gururla İran Malı Giyiyorum” kampanyası düzenlemektedir.

Bu arada, İran Merkez Bankası verilerine göre ülke genelinde giyim harcamalarının toplam harcamalardaki payı % 4,5 düzeyindedir. Ortalama bir İranlı ailenin yıllık giyim-kuşam harcaması 15,900,000 riyal yani 423 dolar seviyesinde hesaplanmaktadır.

Asya'nın önde gelen hazırgiyim üreticisi ve ihracatçısı Bangladeş'te, hazırgiyim fabrikalarının sayılarını, lokasyonlarını, ürettikleri ürünleri, üretim sistemini, işçi sayılarını, işçilerin sendika bilgisini ve fabrikanın altyapı bilgilerini içeren “Hazırgiyim Sektörü Dijital Haritalama Projesi”nin (DRFM-B) hayata geçirilmek üzere start verildiği belirtilmektedir.

Bangladeş Ticaret Bakanı Tofael Ahmed tarafından 29 Temmuz tarihinde Bangladeş Hazırgiyim Üreticileri ve İhracatçıları Birliği binasında duyurulan proje ile Bakan'a göre Bangladeş Hükümeti'nin dijitalleşme programında bir adım daha atılmış olacağı kaydedilmektedir.

“Hazırgiyim Sektörü Dijital Haritalanma Projesi”nin Başkent Dakar'da bulunan Brac Üniversitesi Girişimcilik Merkezi tarafından yürütüleceği belirtilirken, projenin yöneticisi Parveen Sultana Huda tarafından verilen bilgiye göre çalışmanın 2021 yılında tamamlanması öngörülmektedir. Sultana Huda tarafından verilen bilgiye göre 20 farklı hazırgiyim üretim bölgesinde toplam 104 işletme proje dahilinde mercek altına alınacak. Ürün çeşitleri ve üretim sistemi, erkek ve kadın işçilerin oranı, büyük alıcılar, fabrikanın sertifika bilgileri, yangın korunma ve tahliye sistemleri, revir ve sağlık korunma sistemi, güvenlik sistemi ve işçilerin sendika bilgileri tek tek incelenerek ülkenin büyük hazırgiyim işletmelerinin bir bakıma dijital haritası hazırlanmış olacaktır.

Projenin yürütücüsü Brac Üniversitesi'nin Rektör Yardımcısı Prof. Syed Saad Andalib'e göre Bangladeş'te hazırgiyim sektöründe araştırma ve geliştirme alanlarında ciddi eksiklik mevcut olmakla birlikte hazırgiyim sektörünün 15 - 20 yıl sonra hangi noktada olacağı konusunda araştırmalar yapılması son derece gereklidir.

Söz konusu projenin lansman toplantısına katılan bir özel sektör yetkilisine göre ise hazırlanacak olan hazırgiyim sektörü dijital haritası, Bangladeş hazırgiyim sektörüne şeffaflık getirecektir.

Nottingham Trent Üniversitesi'nin yürütücüsü olduğu bir Avrupa Projesi ile akıllı tekstiller kullanılarak uçuşlardan önce ve uçuş esnasında pilotların stres seviyelerinin ölçülmesinin sağlanacağı haber verilmektedir. Profesör Tilak Dias tarafından yönetilen ve üniversitenin “İleri Tekstiller Araştırma Grubu” tarafından yürütülen proje ile kokpitte bulunan pilot koltuklarında ve pilotların giyeceklerinde kullanılacak akıllı kumaşlar ile uçuş öncesi ve uçuş esnasında pilotların stres seviyelerinin tespit edilmesi amaçlanmaktadır.

Proje ile pilotların kalp atışları, nabzı, terlemesi ve vücut ısılarının, giysiler ve koltuklarda bulunan akıllı liflerle ölçülerek takip edileceği ve tüm bu bilgilerin sistem tarafından değerlendirilerek pilotun stres seviyesi tespit edilecek ve stres seviyesindeki ani iniş-çıkışlar da belirlenmiş olacaktır.

Akıllı Tekstiller ile Stres Ölçme Projesi aslında daha büyük bir proje olan Aktif Simülator Kokpit Geliştirme Projesi'nin (ASCENT) bir parçası olup AB Komisyonu ASCENT için 1,6 milyon dolar fon desteği sağlamaktadır. ASCENT projesinin ana yürütücüsü İspanya'dan SerTec Mühendislik olup Yunanistan'dan Paragon SA ve İngiltere'den Nottingham Üniversitesi ise paydaş yürütücüler olarak yer almaktadır.

İngiltere'de perakende de yaşanan genel yavaşlamaya paralel olarak moda perakendesinde de ciddi bir durgunluk olduğu belirtilmektedir. Muhasebe ve mali danışmanlık kuruluşu BDO tarafından yayımlanan aylık Cadde Mağazaları Bülteni'nin Temmuz sayısına göre İngiltere genelinde hazırgiyim ve moda perakende satışları son 8 yılın en düşük seviyelerine gerilemiş bulunmaktadır.

Ağustos ayının başından beri havaların çok ısındığı İngiltere'de Temmuz ayında ise genelde yağmurlu bir hava olduğu ve bu durumun özellikle cadde mağazalarının ziyaret sayısı ve satış performanslarını olumsuz yönde etkilediği belirtilmektedir. Tüketicilerin perakende ve hazırgiyimden önce gıda ve ulaşım gibi daha elzem ve öncelikli alanlara harcamalarını yoğunlaştırdıkları ve hazırgiyim, ayakkabı ve aksesuar gibi harcamaların bu dönemde ikinci plana gerilediği kaydedilmektedir.

Bu çerçevede, BDO verilerine göre Haziran ayında nispeten daha az olumsuz yönde seyreden hazırgiyim ve moda perakende satışlarının, Temmuz ayında ise yıllık bazda % 3,5 oranında düştüğü bildirilmektedir.

Diğer yandan, Reuters tarafından yayımlanan ve Visa kaynaklı verilere göre İngiltere genelinde hane halkı harcamalarında ise Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 oranında gerilemiştir. Hane halkı harcamaları Haziran ayında ise yıllık bazda % 0,2 oranında gerilemişti.

Sözkonusu düşüşlerde Temmuz ayının ortalamanın üstünde yağışlı geçmesinin yanı sıra ücretlerdeki ortalama artışların enflasyonun altında kalmasının de etkili olduğu belirtilmektedir.

İngiliz hükümeti bir yandan Avrupa Birliğinden (AB) çıkış müzakerelerini yürütürken, diğer yandan ABD ile serbest ticaret anlaşmasına zemin hazırlayacak temel konular üzerinde uzlaşmayı hedeflemektedir. İngiltere'nin AB'den resmen çıkış yapmadan diğer ülkelerle serbest ticaret anlaşması imzalaması mümkün olmasa da temel prensiplerde şimdiden uzlaşmanın ileride müzakere sürecini hızlandırabileceği düşünülmektedir. İngiltere iki yıllık sürecin sonunda 2019 yılının mart ayında AB vatandaşlarının serbest dolaşımını sonlandırmayı planlamaktadır. Öte yandan İngiltere ve AB'nin birbirlerinin pazarlarına hangi şartlarla erişeceği, mal ve hizmetlerin ticaretinin nasıl sağlanacağı halen belirsizliğini korumaktadır. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, İngiltere diğer ülkelerle olan ticari ilişkilerini güçlendirerek, ileride yapılacak serbest ticaret anlaşmalarının zemini hazırlamaya çalışmaktadır.

Bu bağlamda İngiltere'nin Uluslararası Ticaret Bakanı Liam Fox geçen ay ABD'li mevkidaşı Robert Lighthizer ile görüşmelerde bulunmak üzere Washington'a bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Görüşmelerin niteliğine ilişkin BBC'ye değerlendirmede bulunan Fox, “İngiltere ve ABD arasındaki yatırım ve ticaret çalışma grubu her iki tarafın meselelerini ele alıp, birlikte çalışabileceğimiz, ticaret ve yatırım bağlarımızı güçlendirebileceğimiz alanları belirleyecek.” değerlendirmesini yapmış bulunmaktadır. Bu da iki ülke arasında üyelikten ayrılmadan AB yasaları nedeniyle resmi olarak serbest ticaret anlaşması imzalama imkânı olmamasına rağmen, karşılıklı çalışma grupları yoluyla İngiltere ve ABD'nin şimdiden temel prensipleri görüştüğünü göstermektedir.

Resmi rakamlara göre İngiltere ve ABD arasındaki karşılıklı ticaret hacmi yıllık 200 milyar ABD dolarının üzerinde seyretmektedir. ABD'nin 2015 yılında İngiltere'ye mal ve hizmet ihracatı bir önceki yıla kıyasla % 4 artarak 123,5 milyar dolara ulaşmış durumda. İngiliz yayın kurumu BBC'ye göre her iki ülkenin bir diğer ülkedeki toplam yatırımlarının hacmi ise yaklaşık 1 trilyon ABD doları seviyesindedir.

ABD Başkanı Donald Trump da iki ülke arasında serbest ticaret anlaşmasının imzalanması fikrine sıcak bakmaktadır. Haziran ayında Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen G-20 zirvesinde konuşan Trump konuya ilişkin olarak, “Bizim ülkelerimizden birbirine daha yakın olan başka bir ülke büyük ihtimalle mevcut değildir. Serbest ticaret anlaşması üzerinde çalışıyoruz. Bu çok büyük bir anlaşma. Her iki ülke için de muhteşem. Bunu çok hızlı bir şekilde halledeceğimizi düşünüyorum.” yorumunu yapmıştır.

Uluslararası Pamuk Danışma Komitesi (ICAC) verilerine göre dünya pamuk üretiminin 2017-18 sezonunda % 8 artışla 24,9 milyon tona yükselmesi beklenmektedir. Pamuk ekim alanının ise aynı dönemde % 8 oranında büyüyerek 31,7 milyon hektara çıkması öngörülmektedir.

Pamuk tüketimi konusunda ise ICAC'a göre dünya pamuk tüketimi 2017-18 sezonunda bir önceki yıla göre % 2 artışla 25 milyon tona yükselecektir.

Aynı dönemde, dünyanın en büyük pamuk üreticisi Hindistan'ın üretiminin % 2 oranında artışla 5,3 milyon tona yükselmesi beklenmektedir. Hindistan'ın pamuk ihracatının ise % 2 artışla 930 bin tona çıkması öngörülmektedir.

Hindistan'ın ardından gelen Çin'de % 3 artışla 3,2 milyon hektar ekim alanında yaklaşık 5 milyon ton pamuk üretilmesi öngörülmektedir. Çin'in ardından gelen ABD'de ise üretim hacminin yıllık bazda % 12 artışla 4,2 milyon tona çıkması beklenmektedir. Bu rakamın ABD'de 2007-2008 sezonundan beri en yüksek miktar olduğu belirtilmektedir. Yüksek alım fiyatları, yeterli toprak nemliliği ve uygun iklimin üretimde artışa neden olduğu kaydedilmektedir.

Geçen yıl 2,9 milyon ton pamuk ihracatı yapan ABD'nin pamuk ihracatında bu yıl % 7 düşüş beklenmesine karşın ABD'nin dünyanın en büyük pamuk ihracatçısı olmaya devam edeceği kaydedilmektedir. Geçen yıl 900 bin ton pamuk ihraç eden Hindistan'ın pamuk ihracatının bu yıl 930 bin tona çıkması beklenmektedir. Diğer yandan Çin'in pamuk ithalatının ise % 1 artışla 1,1 milyon tona çıkması öngörülmektedir.

Bilindiği gibi dünya pamuk üretimi 2015-16 sezonunda 21,5 milyon ton seviyelerinde gerçekleşirken, 2016-17 sezonunda ise 23 milyon tona yükselmiştir. Dünya pamuk tüketimi ise 2015-16 sezonunda 24,2 milyon ton seviyelerinde gerçekleşirken, 2016-17 sezonunda ise 24,5 milyon tona yükselmiştir.

Asya'nın önde gelen pamuk üreticilerinden Pakistan'da pamuk hasadının 2017-18 sezonunda bir önceki yıla göre % 10,3 azalarak 14 milyon balya'dan (bales) 12,6 milyon balya'ya gerilemesi öngörülmektedir.

Pamuk üretimindeki düşüşün en büyük nedeninin en önemli pamuk üretim bölgesi olan Pencap Eyaletinde pamuk hasadında bir önceki yıla göre beklenen % 12 oranındaki düşüştür. Düşük hasatta en büyük faktörün yetersiz su kaynakları olduğu belirtilmektedir. Pakistan Pamuk Hasat Değerlendirme Komitesi'ne (CCAC) göre, pamuk hasadı Pencap'ta 8,9 milyon balya olurken, Sindh Bölgesinde ise 3,7 milyon balya olarak kaydedilmektedir.

Asya'nın önde gelen hazırgiyim ihracatçılarından Bangladeş'te Temmuz ayı hazırgiyim ihracat verileri açıklanmıştır. Söz konusu verilere göre Bangladeş'in hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı bu yılın Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 17 oranında artarak 2,45 milyar dolara yükselmiştir.

Geçtiğimiz aylarda Bangladeş'in hazırgiyim ihracatında durgunluk olmuş ve 2016 Haziran - 2017 Haziran arasındaki bir yıllık dönemde ihracat ancak % 0,2 artmış ve 28,2 milyar dolar olmuştu.

Diğer yandan, Temmuz ayında yapılan 2,45 milyar dolar değerindeki hazırgiyim ihracatı içinde örme hazırgiyim ürünler 1,25 milyar dolar olurken, dokuma hazırgiyim ürünlerinin ihracatı ise 1,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Dünyanın en büyük pamuk üreticisi Hindistan'da pamuk üretiminin 2017-18 sezonunda % 10 -12 oranında artmasının beklendiği kaydedilmektedir. Pamuk hasadındaki artışta başta pamuk yetiştirilen Maharashtra, Andra Pradesh olmak üzere Kuzey Hindistan'ın genelinde iklimin uygun seyretmesinin etkili olduğu kaydedilmektedir.

Daha önce hükümet ve sektör tarafından hazırlanan planlarda pamuk üretiminin ortalama % 20 artmasının hedeflendiği belirtilirken, pamuk üretilen eyaletler arasında yer alan Gujarat'ts yaşanan sel felaketi sonucunda bu bölgede pamuk hasadında yaklaşık % 30 kayıp öngörülmektedir. Gujarat'taki kayıp nedeniyle Hindistan'ın genel pamuk hasadında da bir önceki yıla göre % 10 - 12 artış beklenmektedir.

Çinli tekstil ve hazırgiyim firmalarının giderek artan biçimde Kuzey Koreli firmalara mal ürettirdiği haberleri gelmektedir. Çinli firmalar tarafından Kuzey Kore'de ürettirilen malların “Made in China” olarak etiketlenip ihraç edildiği belirtilmektedir.

Son olarak Reuters tarafından servis edilen habere göre Çin'in Kuzey Kore sınırındaki kenti Dandong'ta bulunan Çinli tekstil ve hazırgiyim firmaları, büyük oranda sınırın öteki tarafında bulunan Kuzey Koreli firmalara mal ürettirmekte veya ara ürünlerin nihai montaj, dikiş ve birleştirmelerini yaptırmaktadır.

Bilindiği gibi Kuzey Kore üzerinde uygulanan BM yaptırımları, tekstil ve hazırgiyim ürünlerinin ihracatını kapsamamaktadır.

Dandong'ta bulunan ve isimlerinin belirtilmesini istemeyen Çinli tekstil ve hazırgiyim iş adamları, Kuzey Kore ile yoğun biçimde çalıştıklarını ve üretilen ürünler için de dünyanın her yerinden siparişler aldıklarını kaydetmektedir.

Tekstil ve hazırgiyim ihracatı Kuzey Kore'nin kömür ve maden ihracatından sonra ikinci büyük ihracat kalemi. Kuzey Kore'den 2016 yılında toplam 2,8 milyar dolar ihracat yapılırken, bu rakamın 752 milyon dolarını tekstil ve hazırgiyim ürünlerinin oluşturduğu belirtilmektedir.

Çinli fabrikaların genelde Kuzey Kore'ye tekstil ve hammaddeleri veya ara ürün gönderdikleri, buna karşın Kuzey Koreli fabrikaların ise bu ürünlerden elde edilen hazırgiyim ürünlerini Çin'e geri ihraç ettiği, sistemin böyle işlediği belirtilmektedir.

Bugünlerde, ABD kamuoyunda yer alan konulardan biri de 23 yaşında olan NAFTA Anlaşmasının yeniden müzakere edilerek ABD'nin yerli üretim sanayilerinin daha fazla korunmasının hedeflenmesidir.

ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi tarafından 17 Temmuz 2017 tarihinde yayımlanan duyuruya göre mevcut sistemde ABD'nin Kanada ve Meksika'ya karşı ciddi ticaret açığı verdiği ve NAFTA sisteminde bu açığı azaltacak, ABD mallarının Meksika ve Kanada pazarlarına daha kolay erişimini sağlayacak ve yerli üretimi artıracak değişiklikler istendiği kaydedilmektedir.

Diğer konu ve sektörlerle ilgili hedeflenen değişikliklerin yanı sıra, NAFTA sisteminde ABD lehine tekstil ve hazırgiyim sektörlerinde de değişiklikler ve revizyonlar hedeflenmektedir. Bu hedefler aşağıda belirtilmektedir:

Mal Ticareti

- ABD'nin mal ticaret dengesini düzeltmek ve NAFTA ülkeleriyle ticaret açığını azaltmak.

- ABD tekstil ve hazırgiyim ürünlerinin NAFTA pazarlarına gümrüksüz girişini muhafaza etmek ve ABD ürünlerinin ihracat rekabet gücünü artırırken ithalattaki hassasiyetlerini daha fazla dikkate alınmasını sağlamak.

Menşe Kuralları

- Menşe kurallarının, NAFTA sisteminin sadece ABD ve NAFTA bölgesinde üretilen tekstil ve hazırgiyim ürünlerine yarayacak şekilde revize edilip güçlendirilmesi.

- Menşe kurallarının ABD'den ve Kuzey Amerika'dan mal, ara mal ve hammadde tedarikini teşvik eder şekilde güçlendirilmesi.

Gümrükler ve Ticaretin Kolaylaştırılması

- İthalat, ihracat ve transit süreçlerinde otomasyon: Tedarik zinciri entegrasyonu; İthalat, ihracat ve transit formları, dokümanları ve formalitelerinin azaltılması; Gümrüklerde veri gereksinimlerinin birbirine daha uyumlu hale getirilmesi; ithalattaki uygulamaların daha verimli ve etkin hale getirilmesi.

ABD'nin hazırgiyim perakende markalarından Macy'nin satışlarının yılın ikinci çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 5,4 oranında azalarak 5,9 milyar dolardan 5,6 milyar dolara gerilediği belirtilmektedir. Bilindiği gibi ABD'li grup, yakın zamanda ABD'deki mağazalarının bir bölümünü kapatma kararı almıştı.

Macy'nin yılın ilk yarısındaki net satışlarının ise geçen yılın aynı dönemine göre % 6,4 oranında gerileyerek 11,6 milyar dolardan 10,9 milyar dolara gerilediği kaydedilmektedir.

Bu sonuçlara karşın Macy'nin yıl sonu hedeflerinin hala geçerli olduğu ve yıl sonu hedefinin satışlarda % 2,2 - % 3,3 aralığında bir düşüş olmasının beklendiği belirtilmektedir.

ABD Başkan Donald Trump'un Ticaret Ofisine Çin'in Amerika'dan fikri mülkiyet hırsızlığı yapıp yapmadığını inceleme talimatı veren kararnameyi imzaladığı belirtilmektedir. Çin Yönetimi ise, çıkacak bir ticaret savaşında iki ülkenin de kaybedeceği uyarısında bulunmaktadır.

Kararname ile birlikte ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer'a Çin'in Amerika'dan teknoloji ve fikri mülkiyet hırsızlığı yaptığına dair iddiaları araştırma görevi verilirken, Başkan Trump ticaret yetkililerinden, Pekin'in, Çin'de iş yapmak isteyen Amerikan şirketlerini patent bilgilerini açıklamaya zorlayan uygulamalarını mercek altına almasını istemektedir.

ABD'nin konunun üzerine gitmesi durumunda, Dünya Ticaret Örgütü'nden Çin'i cezalandırması ya da başka çözüm yolları bulmasını talep edebileceği belirtilmektedir. Uzmanlar, incelemenin Amerika'yla Çin arasındaki gerilimleri arttırabileceği ve dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında bir ticaret savaşına neden olabileceğini öngörmektedir. Çin Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise, söz konusu soruşturmadan ciddi endişe duyulduğu ve Çinli firmalara zarar vermesi ya da ticaret anlaşmalarını ihlal etmesi durumunda harekete geçileceği belirtilmektedir. Açıklamada ayrıca, ABD tarafının çoklu ticaret kurallarını "yok eden taraf" olmamasının ve bu alanda yapılan taahhütlere bağlı kalmasının beklendiği ifade edilmektedir.