İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2021 Ağustos

Dünyanın bir numaralı hazırgiyim perakende grubu Inditex, sürdürülebilirlik ve kurumsal sosyal sorumluluk alanındaki hedeflerini revize ederek yeniden açıklamış bulunmaktadır.

Açıklanan yeni hedefler çerçevesinde hem bazı eski hedefler revize edilmiş, hem de yeni bazı hedefler konulmuştur.

Yeni hedeflere göre 2020 verilerine göre üretimde kullanılan enerjinin yüzde 80'i yenilenebilir kaynaklardan gelmiş olup 2022 yılında bütün enerjinin yenilenebilir kaynaklardan gelmesi hedeflenmektedir.

Diğer bir hedef olarak Inditex'in emisyonda “net sıfır” hedefi 2040 yılına çekildi. Daha önceki hedef 2050'ydi.

Grubun üretimde kullandığı pamukla ilgili olarak 2023 yılı itibariyle Inditex'in kullanacağı bütün pamuk sürdürülebilir olacağı belirtildi. (Daha önceki hedef 2025'ti.)

Diğer yeni bir hedef olarak 2025 yılı itibariyle üretimde kullanılan suyun yüzde 25 azaltılması hedeflenmektedir.

Inditex genelinde 2020 yılında mağaza ve online satışlarda plastik ve naylon çantalar kaldırıldı. 2023 yılında operasyonlarda kullanılan bütün materyaller geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşacak.

C & A Yönetimi tarafından yapılan son açıklama ile markanın Sürdürülebilirlik hedefleri revize edilmiş bulunmaktadır.

Almanya merkezli markanın yönetimi tarafından yapılan açıklamada bir sonraki hedef yıl olarak 2028 yılıbelirlenmiş olup, hedefler de buna göre tespit edilmiş bulunmaktadır.

Marka yönetimi 2028 yılına kadar üretimde kullanılan hammaddelerin yüzde 100 sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmesini yeni hedef olarak belirlerken, kendi belirlediği döngüsellik ilkelerini de üretilen ürünlerin en az yüzde 70'ine yaygınlaştırmayı hedeflemektedir.

2028 hedefleri çerçevesinde belirlenen diğer bir yeni hedef de mağazalarda bulunan tek kullanımlık plastiklerin en az yüzde 50'sinin değiştirilmesi olarak açıklanmaktadır.

Marka yönetimi tarafından yapılan açıklamada markanın sürdürülebilirlik alanında son 5 yılda önemli adımlar attığı ve 2020 yılı için hedeflenen sürdürülebilirlik amaçlarının çoğuna ulaşıldığı belirtilmektedir.

Marka tarafından açıklanan diğer bir veri ise C & A'in dünya genelinde sertifikalı organik pamuk alıcıları arasında ön sıralarda yer aldığı ve operasyonlarında sürdürülebilir pamuk oranını 2016 yılında yüzde 53 iken, 2020 yılında yüzde 96'ya çıkardığı bilgisidir.

İngiliz hazırgiyim perakende markası ve dünyanın önde gelen online hazırgiyim markalarından Asos'un son dönemde operasyonlarında karbon emisyonunu azalttığı belirtilmektedir. Asos'un yayınladığı “2020 Karbon Raporu”na göre Eylül 2019 ile Ağustos 2020 yılı döneminde markanın sipariş başına karbon emisyonunun yüzde 21 azaldığı belirtilmektedir.

Asos markası tarafından karbon emisyonlarının azaltılmasının gerisinde bazı projelerin yattığı bildirilmektedir. Bu projelerden ilki 2019 yılında Asos Mükemmeliyet Merkezi'nin Atlanta'da faaliyete geçmiş olmasıdır. Bu merkezin çalışmalarının markanın karbon emisyonunu ciddi derecede azalttığı belirtilmektedir.

Asos'un diğer bir projesi de markanın küresel elektrik tüketiminin dörtte üçünün yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş olmasıdır. Diğer bir proje de belli ürün gruplarında hava taşımacılığı yerine deniz ve kara taşımacılığının kullanılması olarak açıklanmıştır.

Asos tarafından açıklanan son proje ise ambalaj ve paketlemede daha fazla geridönüştürülmüş plastik kullanılmasıdır.

Yukarıda belirtilen projelerle sözkonusu dönemde markanın operasyonlarında karbon emisyonunun yüzde 21 azaldığı belirtilmektedir.

Bu arada Asos'un 2021 Mart-Haziran 4 aylık dönemde grup cirosunun geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 artışla 1,8 milyar dolara ulaştığı haber verilmektedir.

Alman lüks hazırgiyim markası Hugo Boss'un satış ve karının pandemiye rağmen artmakta olduğu belirtilmektedir.

Pandeminin getirdiği belirsizliklere rağmen markanın 2021 yılı toplam satış artışı hedefinin yüzde 35 olarak revize edildiği açıklanmaktadır.

Yine 2021 geneli için hedeflenen yüzde 35 artış ile toplam satışların yıl genelinde 1,95 milyar euro seviyesine ulaşmasının beklendiği marka yönetimi tarafından belirtilmektedir.

Hugo Boss'un 2021 yılı geneli hedeflerinin yukarı yönlü revize edilmesinin gerisinde yılın 2. Çeyrek döneminde grup satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 133 artışla 629 milyon euro'ya yükselmesi yatmaktadır.

Bu dönemde markanın satışlarının Avrupa'da yüzde 130 oranında arttığı belirtilirken, Amerika'da ise yüzde 416 oranında artış gösterdiği, Asya / Pasifik Bölgesinde ise aynı dönemde yüzde 51 oranında artış gösterdiği haber verilmektedir.

ABD'de hazırgiyim sektörünün maliyetlerinin son 1 yılda ciddi oranda arttığı belirtilmektedir.

USFIA (United States Fashion Industry Association) tarafından yapılan güncel açıklamaya göre 2021 yılında hazırgiyim firmalarının ve ithalatçılarının maliyetleri geçen yıla göre ciddi derecede artmış bulunmaktadır.

USFIA tarafından yapılan araştırmaya göre ABD'li hazırgiyim firmaları yöneticilerinin yüzde 97'si bu yıl maliyetlerinin ciddi oranda arttığını belirtmektedir.

Aynı araştırmaya göre sektörün ortalama maliyetleri 2021 genelinde ortalama yüzde 37 artış göstermiş olacak.

USFIA Başkanı Julia Hughes tarafından yapılan açıklamaya göre ekonomi genelinde geçerli olan enflasyonist baskılar hazırgiyim, moda ve tekstil sektörünü de etkilemekte ve maliyetleri yukarı çekmektedir.

Bilindiği gibi ABD genelinde yılbaşından beri enflasyon oranı ciddi biçimde artışta olup, ekonomi enflasyonist baskı altındadır. Hazırgiyim sektörü de bu nedenle artan maliyetlerden ve yükselen enflasyondan olumsuz yönde etkilenmektedir.

Kovid-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan sıkıntılar ve artan üretim ile tedarik maliyetleri yüklemelerde gecikmelere ve tedarik zincirinde bozulmalara neden olmaktadır. İşverenler ve firmalar müşterilerle ilişkileri geliştirmek ve üretimde esnekliği artırmak gibi yeni stratejiler ve planlar tatbik ederek bu sıkıntıları aşmaya çalışmaktadır.

ABD hazırgiyim sektörünün maliyetleri ABD-Çin ticaret savaşından da yakından etkilenmektedir. Anket yapılan ABD'li firma yöneticilerinin yüzde 90'ı Çin ürünlerine konulan ek vergilerin kendi maliyetlerini artırdığından bahsetmektedir.

Aynı araştırmada 2020 yılında ABD'li hazırgiyim ithalatçılarının Çin'den gelen ithal ürünlere ortalama yüzde 23,4 gümrük vergisi ödemek zorunda kaldığı da belirtilmektedir. Bu oranın 2017 yılında ise yüzde 16,5 olduğu bilgisi verilmektedir.

Daha önceki açıklama ve raporlarında Vietnam'ı para birimini manipüle etmekle suçlayan ABD, bu defa bu konuda Vietnam ile anlaşmaya vardığını açıklamış bulunmaktadır.

Açıklamaya göre ABD Hazine Bakanlığı Vietnam Merkez Bankası ile bu ülkenin para birimi değeri uygulamaları konusunda anlaşmaya vardı.

Bu anlaşma ile ABD Hazine Bakanlığı Vietnam'ı para biriminin değerini manipüle eden ülkeler listesinden çıkarmış oldu.

Yine bu anlaşma ile ABD, Section 301 Kovuşturması kapsamında önümüzdeki dönemde Vietnam ithal ürünlerine karşı bir ek vergi veya önlem almayacağının da garantisini vermiş oldu.

ABD Hazine Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada ise ABD ile Vietnam'ın para birimim değeri uygulamaları konusunda anlaştığı açıklanarak bu kapsamda uygulanması düşünülen ek vergilerin de askıya alındığı bilgisi verilmektedir.

ABD'li denim markası Levi's grubunun 2021 yılı ikinci çeyrek dönem satışlarının beklenenin üzerinde artış gösterdiği ve bu nedenle 2021 yılı geneli hedeflerinin de yukarı yönlü revize edildiği belirtilmektedir.

Güncel verilere göre Levi's markasının net satış gelirlerinin yılın 2. Çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 156 oranında artış gösterdiği belirtilmektedir.

Açıklanan verilere göre 2021 yılının 2. Çeyrek dönemi net satış gelirlerinin 2019 yılının aynı dönemine göre ise yüzde 3 oranında azaldığı şirket yönetimince açıklanmaktadır.

Yılın ikinci çeyrek döneminde operasyonlardan elde edilen net karın ise 65 milyon dolara ulaştığı, aynı rakamların geçen yılın benzer döneminde 364 milyon dolar zarar olduğu belirtilmektedir.

“Asia Floor Wage” adlı sivil bir oluşum tarafından hazırlanan raporda 6 Asya ülkesinde (Sri Lanka, Pakistan, Endonezya, Hindistan, Kamboçya, Bangladeş) hazırgiyim sektörü maaşlarının nasıl düşük olduğu ve nasıl düşük tutulduğu incelenmektedir.

Aynı raporda bu ülkelerdeki asgari ücret mekanizmaları da incelenmekte ve sonuçta bu ülkelerin hazırgiyim sektörlerinde emek hırsızlığı yapıldığı belirtilmektedir.

Sözkonusu raporda bu ülkelerdeki hazırgiyim sektörü maaşlarının pandemi sürecinden de olumsuz etkilendiği ve işçilerin üreticilerden ve markalardan ciddi oranda alacaklı oldukları da belirtilmektedir.

Aynı raporda çalışanlarına eksik ücret ödenen tedarik zincirlerinin şu markalara ait olduğu iddia edilmektedir: Walmart, Nike, Primark, Adidas, GAP, Marks & Spencer, VF Corp., PVH, American Eagle Outfitters, Bestseller.

Raporla ilgili olarak The Guardian gazetesinde de haber çıkmış olup, ilgili haberin linki aşağıdadır.

https://www.theguardian.com/global-development/2021/jul/09/top-fashion-brands -face-legal-challenge-over-garment-workers-rights-in-asia

Küresel çapta pandemi hazırgiyim sektörünü son derece olumsuz yönde etkilerken, bu sıkıntıların çoğunu da sektör çalışanları çekmektedir.

“The Clean Clothes Campaign” (CCC) kuruluşu raporuna göre pandemide sıkıntıları daha da artan hazırgiyim sektörü çalışanlarına işverenlerin ve markaların milyarlarca dolar borçlu oldukları belirtilmektedir.

Güncel “The Clean Clothes Campaign” raporuna göre pandemide eksik maaş alan, ücretsiz izne çıkarılan veya işini kaybeden hazırgiyim sektörü çalışanları pandemi başından bu yana işverenlerden ve markalardan 11,9 milyar dolar alacaklı durumdadır.

Özellikle sıkıntıların zirve yaptığı pandeminin ilk 3 ayında sorunların pik yaptığı ve bu dönem işçilerin alacaklarının 5 milyar dolar seviyesini aştığı haber verilmektedir.

Rapora göre üretici ve ihracatçı Asya ülkeleri başta olmak üzere bir çok tedarikçi ülkede hazırgiyim sektörü çalışanlarının sorunları azalsa da etkili olmaya devam etmektedir.