İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2021 Ocak

İngiltere'de pandemi ve pandemiye karşı alınan kapanma tedbirleri nedeniyle perakende sektöründe ciddi istihdam kaybının beklendiği uzmanlar tarafından belirtilmektedir.

Güncel bir araştırmaya göre İngiltere genelinde perakende istihdamında bu yıl 200 bin kayıp olabileceği belirtilmektedir.

Resmi verilere göre İngiltere genelinde 2020 yılında perakende sektöründe toplam 16 bine yakın mağaza kapanmış ve bunun sonucunda yaklaşık 177 bin istihdam kaybı yaşanmıştır.

Tüketicinin pandemi korkusuyla yoğun işlek cadde mağazaları ile şehir merkezindeki AVM'leri terk ettiği, daha sakin bölgelerdeki mağazaları tercih ettiği ve toplamda da perakende tüketiminde İngiltere genelinde ciddi düşüş olduğu belirtilmektedir.

Uzmanlara göre perakende sektöründe durum 2021 yılının ilk yarısında 2020 yılındaki gibi olacak ve yılın tamamında 200 bine varan rakamda istihdam kaybı beklenmektedir.

İngiltere'de hazırgiyim perakende markası Next'in Arcadia'nın markalarının peşinde olduğu belirtilmektedir. Next CEO'su tarafından yapılan açıklamaya göre markanın Arcadia markaları için daha önceden ciddi teklif verdiği belirtilmektedir.

Bu arada İngiltere'deki pandemi ve sonrasındaki sıkı kapanma nedeniyle diğer perakende markaları gibi Next'in de ciddi satış ve kar kayıpları olduğu belirtilmektedir.

2020 yılı 25 Aralık'tan önceki 9 haftalık sürede Next'in satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,1 oranında gerilediği kaydedilmektedir.

Aynı dönemde markanın online satışlarının ise geçen yıla göre yüzde 38 arttığı belirtilmektedir.

İngiliz tüketicisinin pandemi endişeleriyle yoğun ve işlek cadde mağazalarıyla işlek AVM mağazalarından uzak durduğu, bu mağazalarda satışların gerilediği, şehirdışı daha sakin mağaza ve AVM'lerde ise satışların bu dönemde arttığı belirtilmektedir.

Ekim ayında ise Next'in satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 gerilemişti.

İngiliz hazırgiyim perakende markası Marks & Spencer'ın, 2020 yılında yani pandemi döneminde daha fazla aktif giyim üretimi ve satışına odaklandığı belirtilmektedir.

Marka yönetimi tarafından yapılan açıklamada pandemi döneminde aktif giyim ve ev giyimi ürünleri satışlarının diğer ürünlere göre daha başarılı seyrettiği kaydedilmektedir.

Güncel bir araştırmaya göre markanın müşterilerinin dörtte birinin 2020 yılında en az 1 aktif giyim ürünü satın aldığı belirtilmektedir.

Aynı araştırmaya göre kadın müşterilerin en az yarısının günlük ev kıyafeti olarak aktif giyim ürünlerini tercih ettikleri ve böyle rahat ettikleri kaydedilmektedir.

2020 yılının Mart-Eylül döneminde markanın mağazalarda ve online kanallarda aktif giyim ürünleri satışlarının bir önceki yıla göre yüzde 200 oranında artış gösterdiği belirtilmektedir.

Araştırma yapılan erkek tüketicilerin ise yüzde 47'sinin önümüzdeki 3 ay içinde bir aktif giyim ürünü almayı planladığı ve bu oranın kadınlardan daha yüksek olduğu kaydedilmektedir.

İngiliz hazırgiyim perakende markası Primark, İngiltere'deki son pandemi kapanmasının perakende satışlara ciddi zararlar vereceğine ve kendi satışlarının da azalacağına dikkat çekmektedir.

Marka yönetimi tarafından yapılan açıklamada İngiliz Hükümeti tarafından ilan edilen son sıkı pandemi kapanmasının Primark'ın satışlarına en az 650 milyon pound zarar vereceği belirtilmektedir.

İngiltere genelindeki genel pandemi kapanması nedeniyle yılbaşından itibaren 253 Primark mağazasının da geçici olarak kapanacağı belirtilirken, bunun marka satışlarını son derece olumsuz etkilemesinin kaçınılmaz olduğu kaydedilmektedir.

Primark'ın sahibi olan ABF'nin 2019 Eylül – 2020 Eylül dönemi 1 yıllık karının yüzde 62 oranında gerilediği ve bunun en büyük nedeninin pandemi nedeniyle mağaza kapatmaları olduğu belirtilmektedir.

Aynı dönemde ABF grubunun toplam cirosunun ise yüzde 24 kayıpla 5,9 milyar pounda gerilediği kaydedilmektedir.

Alman spor giyim ve ayakkabı markası Adidas'ta geri dönüştürülmüş materyal ve yeşil girdi oranının artacağı belirtilmektedir.

Marka yönetimi tarafından yapılan açıklamada 2021 yılı sonuna kadar Adidas ürünlerindeki geri dönüştürülmüş ve yeşil materyal girdi oranının en az yüzde 60'a yükselmesinin planlandığı belirtilmektedir.

Aynı açıklamada 2024 yılına gelindiğinde ise Adidas spor giyim ve ayakkabı ürünlerinde sadece geri dönüştürülmüş polyester kullanılmasının hedeflendiği kaydedilmektedir.

Adidas'ın, okyanus ve denizlerin korunması amacıyla 2015 yılından beri Parley Kuruluşu ile işbirliği içinde olduğu belirtilmektedir.

Bu arada Adidas ürünlerinde kesinlikle kürk ve kürk ürünleri kullanılmadığı da hatırlatılmaktadır.

ABD'de perakende sektörü bir kez daha Vietnam'a Section 301 kapsamında cezalandırıcı ek vergiler uygulanmasına karşı olduğunu ve bu vergilerin nihai fiyatları artıracağını ilan etti.

ABD Ulusal Perakende Federasyonu (NRF) tarafından yapılan açıklamada Vietnam ithal ürünlerine getirilmesi planlanan ek vergilerin ABD tüketicisine zarar vereceği ve perakende nihai fiyatlarda yüzde 23'e varan oranlarda artışa neden olacağı kaydedilmektedir.

Bilindiği gibi ABD Hazine Bakanlığı daha önceden Vietnam'ı ulusal para biriminde kasıtlı olarak değer kaybına gittiği ve kendi ihracatında avantaj elde etmek amacıyla manipülasyon yaptığı konusunda suçlayarak Section 301 kapsamında soruşturma açılacağını duyurmuştu.

Bilindiği gibi ABD hazırgiyim ve ayakkabı Perakende ve ithalat sektörü genel olarak Çin'in ardından Vietnam'a da cezalandırıcı ek vergiler getirilmesine karşı olduğunu daha önceden de ilan etmişti.

Ayrıca yukarıda belirtilen kuruluşlar, Vietnam hakkında yapılacak incelemenin adil ve dikkatli yapılmasını da talep etmektedir.

Vietnam'a karşı yapılan incelemeye karşı çıkanlar Vietnam'ın bölgede ABD'nin siyasi olarak da potansiyel bir müttefiki olduğunu ve Vietnam ile işbirliğinin bölgede giderek artan Çin nüfuzunun engellenmesine yardımcı olabileceğine dikkat çekmektedir.

ABD'de hazırgiyim perakende zinciri Macy's firmasının önümüzdeki dönemde mağaza kapatacağı belirtilmektedir. Şirket yönetimi tarafından yapılan kamu açıklamasına göre markanın bu yıl 45 mağaza kapatmasının hedeflendiği belirtilmektedir.

Bu yıl hedeflenen mağaza kapanışlarının aslında 3 yıllık büyük planın parçası olduğu ve 3 yıllık hedefte en az 125 mağazanın kapatılmasının hedeflendiği kaydedilmektedir.

Macy's, pandeminin de etkisiyle azalan satışlar ve düşen kar sonucunda 2020 yılında en verimsiz 30 mağazasını kapatmıştı.

Macy's in ABD genelinde halen faaliyette olan yaklaşık 750 mağazasının bulunduğu belirtilmektedir.

Çin'in yeni uygulamaya koyduğu katı atık ithalatı yasağının geri dönüşüm sektörü ile geri dönüştürülmüş materyallerle tekstil ve hazırgiyim üretimini tehdit ettiği belirtilmektedir.

Çin'in katı atık ithalatı yasağında geri dönüştürülmüş elyafın da katı atık tanımı içinde yer aldığı ve bu nedenle özellikle geri dönüştürülmüş Polietilen terefalat (PET) ithalatının da sıkıntıya gireceği belirtilmektedir.

Bilindiği gibi 2018 yılının başında da Çin katı atıkların ithalatında kısmi bir yasak başlatmış ancak aynı yılın Mayıs ayından sonra PET ithalatına tekrar izin vermişti. Bu defa ise getirilen yasaktan geri dönüş olmayabileceği belirtilmektedir.

Bilindiği gibi uluslararası markalar ürünlerinde giderek daha fazla geri dönüştürülmüş materyal ve hammadde kullanmaktadır. Örneğin Adidas halen ürünlerinde yarı yarıya geri dönüştürülmüş girdi kullanırken, bu oranın 2024 yılında yüzde 100'e çıkması hedeflenmektedir.

Sektörel bir yayında yeralan güncel bir habere göre 2021 yılında dünya hazırgiyim sektörünün kazananları ve kaybedenleri olacaktır.

Koronavirüs pandemisinin devam ediyor olması, sektördeki volatilite yani iniş-çıkışların devam edeceğini, belirsizliğin artacağını ve markalar ile AVM'lerin sıkıntılarının devam edeceğini göstermektedir. Markalar ve perakende zincirleri mağaza sayılarını azaltmaya devam edecektir.

Bu haberde hazırgiyim sektörünün uluslararası yöneticilerinin konuyla ilgili görüşleri anlatılmaktadır. Haberdeki yöneticilere göre 2021 yılının kazananları amaçlarını müşterilere iyi iletebilen, yeni değerler geliştiren ve yeni normalde uyum sağlayabilenler olacaktır.

Yazıdaki bir yönetici görüşüne göre 2020 yılı sektör için birçok sıkıntı içeriyordu ve bu sıkıntılardan en önemlisi koronavirüs pandemisiydi. Ancak bu kriz markalar ve perakendeciler için yeni fırsatlar da getirdi.

Markalar ve perakendeciler kriz sayesinde tedarik zincirlerini gözden geçirme ve yeniden dizayn etme olanağı elde ettiler. Markalar ve perakendeciler dijitalleşmeye ağırlık vererek hem verimliliklerini artırdılar, hem de maliyetlerini azaltmış oldular. Diğer bir yöneticiye göre markaların, perakendecilerin ve üreticilerin anlaması ve kavraması gereken en önemli şey yeni normalde müşterilerin nasıl değiştiği ve ne istedikleri konusudur. 2021 yılının en önemli konusu yeni normalin yeni müşterisini keşfetmek olacaktır. E-ticaret bütün markaların ve perakendecilerin en önemli büyüme platformları ve meşgaleleri olacaktır. Başka bir yöneticiye göre yeni yılda ABD-Çin ticaret savaşının nasıl devam edeceği ve RCEP Anlaşmasının etkileri en önemli küresel konular olarak önümüze çıkacaktır. Diğer bir sektör liderine göre yeni normalde çalışanların çoğu, özellikle beyaz yakalılar, evden çalıştığı için insanların ihtiyaç duyduğu kıyafetler de daha rahat ve ev kıyafeti tarzında giysiler olacaktır ve gardıroplar da buna göre değiştiğinden markaların ve perakendecilerin de bu değişime ayak uydurması gerekmektedir.

Diğer bir uzman görüşüne göre pandemi döneminde müşteriler ile anlamlı bir iletişim kurmak markalar için eskisine göre daha fazla önem kazanmış bulunmaktadır. Hazırgiyim sektörü pandemiden önce de zaten birçok sıkıntı ile karşı karşıyaydı ancak pandemi ile birlikte bu sıkıntılara talep sıkıntısı da eklendi. Bu nedenle markalar ve perakendeciler organizasyonel modellerini yeniden gözden geçirmek zorundadır.

Diğer bir yöneticiye göre pandemi döneminde biraz da zorunluluktan hızlanan dijitalleşme aslında sektöre birçok yenilik ve fırsat sunmaktadır.

Marka ve perakendecilere hız ve esneklik sunan dijitalleşme, aynı zamanda tedarik zincirlerinde de değişimi teşvik etmektedir.

Diğer bir görüşe göre hazırgiyim sektörü yeni yıla girerken yeni normalde değişen müşteri huyları, alışkanlıkları ve tercihlerini anlamaya ve ayak uydurmaya çalışmaktadır. Perakendecilerin ve markaların bu dönemde teknolojiyi daha çok kullanmaları, tedarik zincirlerindeki şeffaflığı artırmaları, arz-talep dengesini daha iyi kavramaları ve müşteri ile daha iyi ve anlamlı bir iletişim kurabilmeleri gerekmektedir.

Başka bir görüşe göre yine ABD-Çin ilişkileri ve ticaret savaşı ile pandeminin getirdiği belirsizlikler, hazırgiyim sektörünün 2021 yılında en çok uğraşacağı konuların başında gelmektedir.

ABD'de Trump dönemi Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer Wall Street Journal'a bir mülakat vererek görüşlerini dile getirmiş bulunmaktadır.

Lighthizer'a göre Trump yönetimi Çin ithal ürünlerine ek vergiler getirerek aslında daha önceki yönetimlerin yapması gereken şeyi başardığını öne sürmektedir.

Temsilci giderayak yeni Başkan Biden'i de uyararak Çin'e karşı konulan tarifelerin korunması gerektiğini savundu. Tarifelerin sonuç verdiğini iddia eden Lighthizer, bunları geri almak için ortada bir neden bulunmadığını da sözlerine ekledi.

Temsilciye göre Biden yönetiminin DTÖ'nü zayıflatmaya devam etmesi gerekirken, bu kurumun politikalarının ABD politikalarının üstüne çıkmaması gerektiğini savundu.

Lighthizer ayrıca Biden yönetiminin Ticaret Temsilcisi adayı Katherine Tai ismini de onaylayarak destek verdiğini ifade etti.

ABD'nin yeni Başkanı Biden yönetiminin Ticaret Temsilcisi adayı Katherine Tai, bir konferansta konuşarak yeni dönemin ticaret politikaları hakkında ipuçları verdi.

Biden yönetimini vizyonunun “işçi merkezli bir ticaret politikası” olacağını belirten Katherine Tai, ABD ticaret politikasını uygularken sıradan Amerikalılar ve işçiler için yarar getirmesi için ve onların çıkarlarının korunması için çalışacaklarını ifade etti.

Çok yönlü dış ticaretin düşük fiyatlar, daha geniş ürün seçenekleri, iyi işler ve iyi ücretler sağlayarak sıradan Amerikalılara hizmet edeceğini belirten Katherine Tai, böylelikle Amerikan halkının genel ortak çıkarları için çalışacaklarını ilan etti.

Bir önceki dönem Meksika ve Kanada ile imzalanan USMCA Anlaşmasını başarı olarak niteleyen Katherine Tai, yeni dönemde giderek büyüyen ve ABD'yi tehdit eden Çin ile mücadeleye devam edeceklerini ve ABD'nin Çin'e karşı müttefikleriyle beraber hareket edeceğini belirtti.

ÇİN'in XUAR Bölgesinde yeralan Sincan Bölgesinde yetişen pamuklara yasak koyan ABD yönetimi, bu konudaki kararlılığını bir kez daha yinelemiş bulunmaktadır.

İç Güvenlik ve Gümrük Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Sincan Bölgesinde yetişen pamuğa ithalat yasağı konulduğu gibi, bu pamukla üretilen nihai ürünlere de ithalat yasağı getirildiği belirtilerek bu ürünler için Withhold Release Order (WRO) yani el koyma emri yayınlanmıştır.

ABD Yönetimi, bu yasağın gerekçesi olarak bu bölgede Çin yönetiminin Uygur Türklerine baskı uyguladığı, zorla eğitim kamplarında siyasi propagandaya ve eğitime maruz bıraktığı ve halka angarya yoluyla zorla pamuk toplattığını göstermektedir.

Çin yönetimi ise bu suçlamaları reddederek bu kamplara katılımın gönüllü olduğunu ve halka zorla pamuk toplatılmadığını savunmaktadır.

ABD yönetimi pamuğun yanısıra bu bölgede yetiştirilen domatesin de ithalatına yasak getirmiş bulunmaktadır.

Daha önce Adil Emek Derneği de (FLA) Çin'in Sincan Bölgesinde yetiştirilen pamuğu insan hakları ihlalleri ve angarya yoluyla zorla çalıştırma nedeniyle kara listeye almıştı.

Hazırgiyim sektöründe sıkıntılı bir dönemden geçen Bangladeş'te işverenlerin asgari ücrette son yapılan zammın ertelenmesini talep ettikleri haber verilmektedir.

Özellikle örme giyim sanayicilerinin asgari ücrete son olarak yapılan yüzde 5 zammın ertelenmesini istediği ve İşçi sendikalarının bu talebe şiddetle karşı çıktığı kaydedilmektedir.

Sözkonusu zam ile Bangladeş'te asgari ücret 8 bin taka'dan (94 dolar) 8,400 taka'ya (99 dolar) çıkarılmıştı.

Bangladeşli sendika lideri Nazma Akter geçen hafta ülkenin çalışma bakanına mektup yazarak böyle bir talebe olumlu yaklaşmamalarını, zaten işçilerin pandemi nedeniyle yeterince sıkıntıda olduklarını iletti. Örme giyimciler başta olmak üzere hazırgiyim sektörü işverenleri ise 2020 yılında yaşanan sipariş iptalleri ve ödemelerdeki sıkıntılar nedeniyle ve son olarak ihracatın da gerilemesiyle ciddi sıkıntıda olduklarını ve işçi ücretlerine zam yapabilecek güçleri olmadığını belirtmektedir.

Hazırgiyim sektöründe sıkıntılı bir dönemden geçen Bangladeş'te hazırgiyim ihracatının Aralık ayında yüzde 9,7 oranında gerilediği, Temmuz-Aralık döneminde ise yüzde 3 azaldığı belirtilmektedir.

Bangladeş Hazırgiyim Üreticileri ve İhracatçıları Birliği (BGMEA) Başkanı tarafından yapılan açıklamada zaten 2020 yılının sipariş iptalleri ve ödeme sıkıntıları nedeniyle zor geçtiği belirtilerek yeni yıla da rahat girmedikleri ve daha önceden Hükümet tarafından verilen kredilerin geri ödemelerinin ertelenmesi gerektiği kaydedilmektedir. BGMEA Başkanı, ihracattaki düşüşün Nisan ayına dek sürmesini beklediklerini ifade etmiştir.

Bangladeş Hükümeti daha önce sıkıntıda olan hazırgiyim sektörüne 1,2 milyar dolar değerinde can suyu kredisi açmış ve işçilerin maaşlarının ödenmesi sağlanmıştı. Sektör temsilcileri bu kredinin geri ödemesinin ertelenmesini zira sıkıntılarının bitmediğini ifade etmektedir.

Bangladeş'in 2024 yılında En Az Gelişmiş Ülkeler olan LDC statüsünden çıkmasının söz konusu olduğu ve bu durumda AB'ye gümrüksüz ihracatın sona ereceği belirtilmektedir . BGMEA verilerine göre Mart-Mayıs döneminde iptal edilen siparişler nedeniyle hazırgiyim sektörü 4,6 milyar dolar zarara uğramış bulunmaktadır.

İngiltere'de bir süredir sıkıntıda olan hazırgiyim perakende markası Debenhams'ın mağazalarını kapatmaya başladığı belirtilmektedir.

Bu kapsamda marka yönetiminin Londra'da Oxford caddesindeki prestij mağazası dahil altı mağazanın bu aşamada kapatılmasın karar verdiği kaydedilmektedir.

Bilindiği gibi markanın yönetimi üçüncü taraflarla markanın satışı veya kurtarılması konusunu görüşmeye devam etmekte olup, henüz bir sonuç alınamamıştır.

Aralık ayında JD Sports Fashion grubu ile yapılan kurtarma görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine Debenhams yönetimi yeni yılla birlikte küçülme kararı almıştı.

Resmi verilere göre İngiltere genelinde 2020 yılında perakende sektöründe toplam 16 bine yakın mağaza kapanmış ve bunun sonucunda yaklaşık 177 bin istihdam kaybı yaşanmıştır.

İngiltere'de pandemi ve pandemiye karşı alınan kapanma tedbirleri nedeniyle perakende sektöründe ciddi ciro ve kar kaybı yaşanırken, online hazırgiyim perakende markalarından Asos'ta işler yolunda gitmektedir.

Marka yönetimi tarafından yapılan güncel açıklamaya göre yılın ilk yarısında karını bir önceki yılın aynı dönemine göre 40 milyon pound artıran Asos, Eylül-Aralık dönemi 4 aylık cirosunu ise geçen yıla göre yüzde 23 oranında artırmış bulunmaktadır.

Bu artışla son 4 ayda grup cirosunun 251 milyon pound artışla 1,33 milyar pounda yükseldiği belirtilmektedir.

Bu sonuçta İngiliz tüketicisinin pandemi ve pandemiye karşı alınan kapanma tedbirleri nedeniyle online alışveriş kanallarına yönelmesinin etkili olduğu belirtilmektedir.

Özellikle Uzakdoğu-Avrupa hattında navlun fiyatlarının pandemi döneminde sert bir şekilde yükseldiği belirtilmektedir.

Bunun nedenleri arasında Pandemi nedeniyle tedarik zincirinin ve gümrük süreçlerinin yavaşlaması, Konteyner ve gemi arzının azalması, Çin'in piyasaya geri dönmesi ile arz sıkıntısının artması, Pandemi nedeniyle gemilerin ve konteynerlerin uğrak yaptığı ülkeden geç dönmesi, Konteyner maliyetlerinin artması ve İkinci dalga kısıtlamaları nedeniyle ABD ve İngiltere limanlarında yoğunluk oluşması bulunmaktadır.

Financial Times'ın güncel haberine göre Asya'dan Kuzey Avrupa'ya 40 ft'lik bir konteyner sevkiyatının maliyeti Kasım ayından önce 2 bin dolar iken, Kasım ayından sonra 9 bin dolara kadar çıkmış bulunmaktadır.

Çin-Türkiye hattında ise yılın ikinci çeyrek döneminde 2 bin dolar seviyelerinde seyreden navlun maliyetleri, üçüncü çeyrekte 3 bin dolarları, son çeyrekte ise 6 bin – 8 bin dolar seviyelerini görmüştür. 2021 yılı Ocak ayının ortasında Çin-Türkiye navlunları ortalama olarak 8 bin – 10 bin dolar seviyelerinde seyretmektedir.

Asya'dan Avrupa'ya navlun maliyetlerindeki artış hazırgiyim sektörümüzün Avrupa'ya ihracatı için rekabet avantajı olsa da, sektörün Uzakdoğu Asya'dan hammadde tedarikinin de maliyetini artırıp tedarik zincirini sıkıntıya sokmaktadır.

Sorunun en önemli kaynağının pandemi nedeniyle ticaret trafiğinin düşmesi olduğu belirtilmektedir. Türkiye'nin ithalatı düştüğü için ülkemize gemi trafiği oldukça azaldı.

Sorunun, Şubat ayı sonuna kadar devam edebileceği belirtilmektedir.

Analistler, konteyner sıkıntısının kısa vadede çözülemeyeceğini, ancak orta vadede çeşitli ticaret yolları arasında yeniden ayrışmaya başlayabileceğini söylüyor. Bu nedenle, yukarı doğru fiyat baskısının devam etmesini muhtemel olarak değerlendiriyor.

Gemi kira piyasasının son 3-4 aydır aşırı yoğun olduğunu ifade eden uzmanlar, kısa zamanda gelen ilave tonaj talebi yüzünden boşta gemi kalmadığını ve gemi kiralarının beklenmedik oranlarda arttığını söylüyor. Uzmanlar “Kiracıların kısa sürede yükselen bu kiralarla 12-18 aylar gibi uzun dönemli kiralama yapmaları, 2021 yılında da dünya ticaretinde hareketliliğin çok olacağını ve yüksek navlunların bir süre daha devam edeceğini gösteriyor” diyor.

Okyanus ve denizlerin plastik ve mikroplastik dolu olduğu şimdiye kadar zaten bilinirken, son yapılan güncel bir araştırma ile bu durum bir kez daha doğrulanmıştır.

Sözkonusu araştırmaya göre Arktik Okyanusu mikroplastik dolu olup, bu mikroplastiklerin büyük bölümünü polyester elyaflar oluşturmaktadır.

Adıgeçen araştırmaya göre Arktik Okyanusundaki mikroplastik kirliliğinin yüzde 92'sini sentetik-suni elyaflar oluşturmaktadır. Bu elyafların da yüzde 73'ünün ise kuru temizleme ve çamaşır makinelerinde temizlenen tekstil ve hazırgiyim ürünlerinden kaynaklandığı belirtilmektedir.

Sözkonusu araştırmanın şimdiye kadar Arktik Okyanusundaki mikroplastik kirliliği üzerine yapılan en önemli ve kapsamlı araştırma olduğu kaydedilmektedir

Son dönemde tekstil ve hazırgiyim sektöründe gündeme getirilen konular arasında yer alan “Yaşam Ücreti” konusunda bazı kuruluşlar bir araya gelerek işbirliği yapmaktadır.

İşçi hakları ve sendikalardan oluşan bu kuruluşlar koalisyonu, Clean Clothes Campaign, Asia Floor Wage Alliance ve Workers Social Responsibility Network gibi örgütlerden oluşmaktadır.

Bu koalisyonun amacı hazırgiyim ve tekstil sektörü işçileri için “Yaşam Ücreti” konusunu gündemde tutmaya devam etmektir.

Bu örgüt yöneticilerine göre markaların KSS raporları “Yaşam Ücreti” konusunda verilen söz ve vaatler ile dolu ama pratikte hayata geçirilen icraatlar yok.

Bu kurumlar tarafından oluşturulan koalisyon tarafında son olarak “Yaşam Ücreti” konusunu gündemde tutan bir web sitesi kurulmuştur.

ABD'de ayakkabı ithalatının üst üste 15. ayda da düşmeye devam ettiği belirtilmektedir.

Pandemiden önce de zaten düşüşte olan ayakkabı ithalatının salgınla beraber daha da hızlandığı kaydedilmektedir.

2019 yılının Ocak-Kasım döneminde 23,6 milyar dolar olan ABD'nin ayakkabı ithalatının 2020 yılının aynı döneminde yüzde 24 gerileyerek 18 milyar dolara düştüğü belirtilmektedir.

Tedarikçiler arasında en fazla düşüş Çin'de yaşanırken, bu ülkeden yapılan ayakkabı ithalatının bu dönemde yüzde 36 gerileyerek 7,3 milyar dolara düştüğü kaydedilmektedir.

2. tedarikçi Vietnam'dan yapılan ayakkabı ithalatının bu dönemde yüzde 6 gerileyerek 5,9 milyar dolara düştüğü kaydedilmektedir.

3. tedarikçi İtalya'dan yapılan ayakkabı ithalatının bu dönemde yüzde 17 gerileyerek 1,4 milyar dolara gerilediği belirtilmektedir.

4. tedarikçi Endonezya'dan yapılan ayakkabı ithalatının bu dönemde yüzde 19 gerileyerek 1,2 milyar dolara düştüğü belirtilmektedir.

Bilindiği gibi birçok ülkede giyim markaları satamadıkları stok fazlası ürünleri imha etmektedir.

ABD'de bir kuruluş buna karşı kampanya başlatmıştır. ABD'li US Public Interest Research Group adlı araştırma ve danışmanlık kuruluşu hazırgiyim markalarının stok fazlası ürünlerini imha etmesinin yasaklanması için bir kampanya başlatmıştır.

Kuruluşun yetkilisi hazırgiyim markalarının ihtiyaçtan daha fazla üretim yaparak daha sonra da satamadıkları stok fazlası ürünleri imha ettiklerini ama bunun çok yanlış olduğunu ifade etmektedir. “Bunu yapmak fazla ve aşırı üretime çözüm değil.”

Sadece Burberry markasının bile 2018 yılında 37 milyon dolar değerinde satılmayan ürününü yakarak imha ettiği belirtilmektedir.

ABD Ticaret Temsilciliği bir açıklama yaparak Section 301 kapsamında soruşturma yapılan Vietnam konusunda ilk bulgulara göre somut bir eyleme girişilmeyeceğini ama Vietnam'a karşı farklı seçeneklerin de hala açık olduğunu açıklamıştır.

Bilindiği gibi ABD'de perakende sektörü bir kez daha Vietnam'a Section 301 kapsamında cezalandırıcı ek vergiler uygulanmasına karşı olduğunu ve bu vergilerin nihai fiyatları artıracağını ilan etmişti.

ABD Ulusal Perakende Federasyonu (NRF) tarafından yapılan açıklamada Vietnam ithal ürünlerine getirilmesi planlanan ek vergilerin ABD tüketicisine zarar vereceği ve perakende nihai fiyatlarda yüzde 23'e varan oranlarda artışa neden olacağı kaydedilmektedir.

ABD Hazine Bakanlığı daha önceden Vietnam'ı ulusal para biriminde kasıtlı olarak değer kaybına gittiği ve kendi ihracatında avantaj elde etmek amacıyla manipülasyon yaptığı konusunda suçlayarak Section 301 kapsamında soruşturma açılacağını duyurmuştu.

Vietnam'a karşı yapılan incelemeye karşı çıkanlar Vietnam'ın bölgede ABD'nin siyasi olarak da potansiyel bir müttefiki olduğunu ve Vietnam ile işbirliğinin bölgede giderek artan Çin nüfuzunun engellenmesine yardımcı olabileceğine dikkat çekmektedir.

ABD'de perakende sektörü Kasım ve Aralık aylarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 büyüme yaşamasına karşın hazırgiyim ve aksesuar satışları gerilemiş bulunmaktadır.

Resmi verilere göre ABD genelinde hazırgiyim ve aksesuar perakende satışları Aralık ayında geçen yılı aynı dönemine göre yüzde 16 oranında gerilemiş bulunmaktadır.

Ulusal Perakende Federasyonu verilerine göre Kasım ve Aralık ayları toplamında ABD genelinde toplam 790 milyar dolar perakende harcaması yapıldı.

Resmi verilere göre Aralık ayında toplam perakende harcamaları geçen yılın aynı dönemine göre Kasım ayında yüzde 1,4, Aralık ayında ise yüzde 0,7 oranında gerilemiştir.

Hazırgiyim ve aksesuar satışları ise Aralık ayında Kasım'a göre yüzde 2,4 düşerken, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 16 oranında gerilemiş bulunmaktadır.

Online alışverişler ise Aralık ayında Kasım'a göre yüzde 6 düşerken, geçen yıla göre ise yüzde 19 artmıştır.

Hazırgiyim sektöründe sıkıntılı bir dönemden geçen Asya'nın tedarikçileri tek çatı altında birleşti.

6 Asya ülkesinden 9 sektör kuruluşu bir araya gelerek son dönemde tahsilat, sipariş ve satın alma sıkıntılarına karşı işbirliği yapmak üzere anlaşmış bulunmaktadır.

Daha önceden 2016 yılında STAR oluşumu çatısı altında bir araya gelen bu kuruluşlar 12 Ocak 2021 tarihinde tekrar bir araya gelerek tekrar işbirliği yapmak üzere anlaştılar.

Bu kuruluşların Bangladeş'ten Bangladeş Hazırgiyim Üretici ve İhracatçıları Birliği (BGMEA), Bangladeş Örme Sanayicileri Birliği (BKMEA), Çin Ulusal Hazırgiyim ve Tekstil Konseyi (CNTAC), Kamboçya Hazırgiyim Birliği (GMAC), Myanmar Hazırgiyim Birliği (MGMA), Pakistan Çorap Birliği (PHMA), Pakistan Tekstil İhracatçıları Birliği (PTEA), Pakistan Havlu Üreticileri Birliği (TMA), Vietnam Tekstil ve Hazırgiyim Birliği (VITAS) kuruluşları olduğu kaydedilmektedir.

Bu kuruluşların bir araya gelmeleri ve işbirliği nedenlerinin satın alma, sipariş, teslimat ve tahsilat konularındaki sıkıntılar hakkında işbirliğine gitmek olduğu belirtilmektedir.

İngiltere'de bir süredir sıkıntıda olan ve kayyuma devredilen hazırgiyim perakende grubu Arcadia'nın mağaza kapatmaya devam edeceği belirtilmektedir.

Son gelen haberlere göre Arcadia kayyum yönetiminin bu ay sonuna kadar 31 mağaza daha kapatmayı planladığı ve bunun sonucunda da 700 çalışanın işsiz kalacağı kaydedilmektedir.

Kapatılması planlanan 31 mağazadan 21'inin Outfit markası mağazaları olduğu belirtilmektedir.

Arcadia halen İngiltere ve 22 ülkede 444 mağazada faaliyet göstermekte olup 13 binden fazla çalışanı bulunmaktadır. Grubun çalışanlarının 9,300'ü halen zorunlu izinde bulunmaktadır.

Arcadia Grubu çatısı altında Topshop, Topman, Dorothy Perkins, Burton, Evans, Wallis, Outfit ve Miss Selfridge markaları bulunmaktadır.

Alt markalardan Evans da geçtiğimiz günlerde Avustralyalı bir iç giyim grubuna satılmıştı.

İngiltere'de moda, hazırgiyim, iş dünyası ve ekonomistlerden oluşan bir grup bir araya gelerek Brexit sonrası dönemde ve pandemi sonrası süreçte hazırgiyim ve moda sektörünün ihmal edilmemesi çağrısında bulundu.

Bu grubun bir araya gelmesinin en önemli nedenleri arasında ithalat maliyetlerindeki artış, AB ile malların ve kişilerin dolaşım özgürlüğü konusu ve hazırgiyim işçilerinin vasıf seviyesinin korunması konularıdır.

Toplantıya katılanlar hazırgiyim sektörü olarak İngiltere ekonomisine ciddi katkı yaptıklarını ama devlet politikalarında ve hükümet kararlarında ihmal edildiklerini savundular.

Devlet ve hükümet nezdinde birçok danışman istihdam edildiğini söyleyen grup üyeleri, ancak bu danışmanların çoğunun hazırgiyim ve moda sektörünün gerçeklerinden habersiz olduğundan şikayet ettiler.

Grup üyeleri AB'ne ihracatta ve ithalatta yeni prosedürler, yavaşlık ve yeni maliyetlerden şikayet etmektedir. Grup üyeleri son dönemde navlun maliyetlerinin artmasından da şikayetçidir.

Dünyanın en büyük hazırgiyim perakende grubu Inditex'in, Çin genelinde alt markaları olan Bershka, Pull & Bear ve Stradivarius mağazalarını kapatmaya başlayacağı belirtilmektedir.

Bu etkinliğin Inditex yönetiminin 2020 yılında başlayan Çin stratejisinin bir parçası olduğu belirtilmektedir. Bu strateji kapsamında 2020 yılında Çin pazarında başlayan dijital dönüşümün 2021 yılında hızlanarak devam edeceği belirtilmektedir.

Çin genelindeki Inditex mağazalarındaki satışların pandemi döneminde 2020 yıllında yüzde 44 gerilediği ve bu mağazalarda geçen yıl 1 milyon dolar zarar edildiği kaydedilmektedir.

Inditex tarafından 2020 yılı Haziran ayında yayınlanan raporda marka yönetiminin dünya genelinde 1,200 mağazasını kapatmayı planladığı belirtilmektedir.

Bu yıl Inditex yönetiminin Çin genelinde 93 mağaza kapatmayı planladığı, bu mağazalardan 37'sinin Pull & Bear, 34'ünün Bershka, 22'sinin ise Bershka mağazası olduğu belirtilmektedir.

Inditex'in Çin'de online satışlarının 2020 yılının ilk 3 çeyrek döneminde geçen yıla göre yüzde 75 arttığı kaydedilmektedir.

Adil Emek Derneği (FLA), 2020 yılının Aralık ayında deklarasyon yayınlayarak Çin'in Sincan Bölgesinde kullanılan pamuğa yasak getirdiklerini ve üye firmalarından Sincan Bölgesi pamuğu kullanmamalarını istediğini açıklamış bulunmaktadır.

Bilindiği gibi Çin yönetiminin Sincan Bölgesinde çoğunluğu Uygur Türklerinden oluşan halka zorla pamuk toplattırdığı ve halka politik ve sosyal baskı uyguladığı belirtilmektedir.

Daha önceden ABD yönetimi bu konuyla ilgili olarak Çin'in Sincan Bölgesinde üretilen pamuğun ve bu pamuktan üretilen ürünlerin ABD'ye ithalatına yasak getirmişti.

Şimdi de uluslararası meslek kuruluşu olan FLA harekete geçmiş ve üyelerine bu konuda çağrı yapmış bulunmaktadır. Üyelere bu çağrının ve yasaklamanın 20 yıllık FLA tarihinde bir ilk olduğu belirtilmektedir.

Hazırgiyim tedarikçisi Asyalı ülkelerin hazırgiyim sektörü işçilerinin vasıflarının geliştirilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Asya Kalkınma Bankası (ADB) tarafından hazırlanan güncel raporuna göre Kamboçya, Endonezya, Filipinler ve Vietnam'ın hazırgiyim sektörlerinde dönüşüm yaparak dijital dönüşümü ve çalışanların vasıf düzeyinin yükseltilmesinin tamamlanması gerektiği kaydedilmektedir.

Asya Kalkınma Bankası (ADB) raporuna göre gelecek yıllarda otomasyon nedeniyle hazırgiyim sektöründe bir yandan istihdam kayıpları olurken, diğer yandan yeni teknolojilerle birlikte yeni iş fırsatlarının da doğacağı belirtilmektedir.

Aynı raporda Kamboçya, Endonezya, Filipinler ve Vietnam'ın hazırgiyim sektörlerinde yeni gelişen teknolojiler kapsamında işçi eğitimlerinin hızlandırılması gerektiği kaydedilmektedir.

Pandemi ile birlikte son dönemde hızlanan dijitalleşme dönüşümü kapsamında dijitalleşmeyi ve dönüşümü daha erken başaran hazırgiyim sektörlerinin daha hızlı toparlanacağı belirtilmektedir.

Asyalı hazırgiyim tedarikçisi ülkelerden Kamboçya'da yeni hazırgiyim projelerinin yolda olduğu belirtilmektedir.

Ülkede hazırgiyim sektöründe 16,6 milyon dolar değerinde 3 yeni yatırım projesinin başlatıldığı kaydedilmektedir.

Sözkonusu projelerin Kamboçya Kalkınma Konseyi (CDC) tarafından geçtiğimiz ay içinde onaylandığı ve bu projeler ile 2,500 ek istihdam yaratılacağı belirtilmektedir.

Yatırım yapacak hazırgiyim firmalarının adlarının HC Global Textile Co, New Era Cashmere Textile Co Ltd ve Brightness Garment Factory olduğu kaydedilmektedir.

HC Global Textile Co firmasının yatırımının 7,8 milyon dolar değerinde olduğu ve 834 istihdam yaratılacağı belirtilirken, New Era Cashmere firmasının yatırımının ise 5,7 milyon dolar değerinde olduğu ve 951 istihdamın planlandığı belirtilmektedir.

Diğer yatırımcı firma olan Brightness Garment Factory yatırımının ise 3,1 milyn dolar değerinde olduğu ve bu yatırımla 702 ek istihdam yaratılmasının planlandığı kaydedilmektedir.

Asyalı tedarikçi ülkelerde hazırgiyim sektörü işçilerinin çok düşük maaşlar ile çalıştıkları ve bu durumun değiştirilmesi için çeşitli kuruluşların çalıştığı belirtilmektedir.

Asia Floor Wage Alliance, Clean Clothes Campaign, Worker-Driven Social Responsibility Network ve Wageforward.org platformları tarafından Asya ülkelerinde çalışanların maaşlarının artırılması için çalışmalar yapıldığı ve bu konuda adı geçen kuruluşların yeni stratejiler arayışı içinde oldukları belirtilmektedir.

Bu kuruluş temsilcileri tarafından yapılan ortak açıklamada Asya bölgesi tedarikçi ülkelerinde hazırgiyim sektörü asgari ücretlerinin çok düşük olduğu, sektör çalışanlarının ve ailelerinin bu maaşlar ile onurlu ve sağlıklı bir yaşam sürmelerinin imkânsız olduğu kaydedilmektedir.

Bu konuda üretici ve tedarikçiler kadar uluslararası markalar, perakendeciler ve satın alma gruplarına da büyük sorumluluk düştüğü ve markaların da fedakârlık yapması gerektiği belirtilmektedir.

Asia Floor Wage Alliance, Clean Clothes Campaign, Worker-Driven Social Responsibility Network ve Wageforward.org platformları tarafından yapılan güncel hesaplamalara göre Asya ülkelerinde, işçilerin ve ailelerinin normal bir yaşam sürebilmeleri için hazırgiyim sektörü taban ücretlerinin yüzde 200 artması gerektiği kaydedilmektedir.

ABD'de 5 hazırgiyim ve moda kuruluşu Temsilciler Meclisi ve Senato'ya mektup göndererek Sincan ve Uygur konularında Çin'e karşı sıfır tolerans politikalarını ve desteklerin yinelediler ve bu konuda daha somut adımlar atılmasını talep ettiler.

Amerikan Hazırgiyim ve Ayakkabı Birliği (AAFA), Amerika Ayakkabı Distribütörleri Birliği, Ulusal Perakende Federasyonu (NRF), Perakende Sektörü Liderleri Birliği ve ABD Moda Sanayi Birliği tarafından ortak olarak hazırlanan mektup Kongre'ye gönderilerek bu konuda somut adımların atılması talep edilmektedir.

Sözkonusu mektup ile ABD perakende, hazırgiyim ve moda sektörünün “Çin'in Sincan bölgesinde halka zorla pamuk toplatılması” ve “Uygur Türklerine yapılan baskılar” konularında Hükümetten ve Kongre'nin attığı adımları desteklediği ve bu konuda daha somut adımlar beklediği belirtilmektedir.

Geçtiğimiz aylarda kayyuma devredilen Arcadia hazırgiyim perakende grubunun satışta olduğu ve son olarak Çinli bir firmanın Arcadia markalarına talip olduğu belirtilmektedir.

Güncel habere göre Arcadia'nın alt markalarından Topshop ve Topman'a en son olarak

Çinli fast fashion perakende grubu Shein grubunun talip olduğu belirtilmektedir.

Çinli Shein grubunun Topshop ve Topman markaları için kayyuma 300 milyon pound teklif ettiği kaydedilmektedir

2008 yılında kurulan Çinli Shein grubu e-ticaret kanalından Avrupa, ABD ve Ortadoğu pazarında faaliyet göstermektedir.

Shein grubu daha çok kadın giyim ağırlıklı çalışsa da aynı zamanda erkek ve çocuk giyim de çalışmaktadır.

Kayyuma devredilmeden önce değeri 800 milyon pound olarak öngörülen Arcadia'nın değerinin düştüğü belirtilmektedir.

Moda perakendecisi Boohoo, 232 yıllık Debenhams markasını ve web sitesini 55 milyon sterline satın aldı. İflastaki şirketi satın alan moda devi, Debenhams zincirinin tüm mağazalarını kapatacak. Mağazalarda yer alan 12 bin kişiyleyse yollar ayrılacak.

Sadece internet üzerinden satış yapan ve 2006 yılında kurulan moda devi Boohoo, Debanhams'ı satın aldı. 55 milyon sterline satın alınan 232 yıllık İngiliz perakende zinciri Debanhams, iflasıyla gündemdeydi.

Anlaşmaya göre sadece marka kullanım hakkı satın alınsa da Debanhams, 118 mağazasını kapatıp 12 bin kişiyi işten çıkaracağını duyurdu.

Şirket geçtiğimiz günlerde, Londra'nın Oxford Caddesi'ndeki amiral gemisi mağazası da dahil olmak üzere altı mağazanın kilitlendikten sonra yeniden açılmayacağını duyurmuştu.

Öte yandan Boohoo, Debenhams markası ile uluslararası bayilik ağı kurabileceği, online satış yapabileceği bildirildi.

Son döneme İngiltere'de aralarında Arcadia grubunun da olduğu birçok marka iflasını açıklamış veya kayyuma devredilmiş olup, Debenhams da iflasını açıklamıştı.

Fransız moda, çanta ve aksesuar grubu LVMH ve grubun amiral gemisi Louis Vuitton markasının satışlarının artışta olduğu belirtilmektedir.

Güncel verilere göre Louis Vuitton markasının satışlarının 2020 yılı son çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 oranında arttığı kaydedilmektedir.

Marka yönetimi tarafından yapılan açıklamada sonuçlardan memnun oldukları ve yönetim olarak 2021 yılında büyümenin devam edeceğine inandıkları ve dünya lüks ürünler pazarının 2021 yılında büyüyeceğine inandıkları kaydedilmektedir.

Pandemi döneminde ortaya çıkan sıkıntılara rağmen marka yönetimi olarak müşteri ilişkileri alanında hızlı bir dönüşüm yaptıkları belirtilirken, yüksek kaliteden taviz vermeden dijitalleşme konusunda da yol alındığı kaydedilmektedir.