İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2021 Temmuz

Dünya mal ticaretinin son dönemde hızla toparlandığı ancak toparlanmanın ülkeler ve bölgelere göre değiştiği belirtilmektedir.

Dünya Ticaret Örgütü güncel raporuna göre mal ticareti Asya'da pandemi öncesi dönemi bile geçerken, Avrupa ve Kuzey Amerika'da pandemi öncesi seviyelerine dönmüş bulunmaktadır. Afrika ve Ortadoğu bölgesindeki mal ticaretindeki toparlanma ise pandemi öncesine göre zayıf seyretmeye ve yavaş toparlanmaya devam etmektedir.

DTÖ güncel verilerine göre 2021 yılının ilk çeyrek döneminde dünya mal ticareti bir önceki çeyrek döneme göre yüzde 2,1 oranında büyürken, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,3 oranında artmış bulunmaktadır.

DTÖ tahminlerine göre 2021 yılının tamamında dünya mal ticaretinin yüzde 8 artması beklenirken, 2022 yılında ise yüzde 4 artmasının beklendiği tahmin edilmektedir.

2021 yılının ilk çeyrek döneminde Asya'da mal ticareti geçen yıla göre yüzde 21 artarken, Avrupa'da ise yüzde 1,9 oranında artmış bulunmaktadır.

Aynı dönemde Kuzey Amerika'da mal ticareti yüzde 2,2 azalırken, Afrika'da yüzde 4,6 azalmış, Ortadoğu ise aynı dönemde yüzde 8,4 oranında gerilemiş bulunmaktadır. Benzer dönemde Rusya ve BDT ülkelerinde mal ticareti ise yüzde 13,9 oranında düşmüştür.

Son dönemde, özellikle pandeminin başlangıcından beri, dünya genelinde navlun maliyetlerinde çok ciddi artışlar yaşanırken, son yapılan araştırmalar ve uzman görüşlerine göre küresel bazda navlun maliyetlerindeki yüksek seyir bir süre daha devam edecek gibi görünmektedir.

Navlun maliyetleri özellikle Uzakdoğu-Avrupa, Avrupa-Uzakdoğu ile ABD-Uzakdoğu, Uzakdoğu-ABD hatlarında pandemi öncesine göre neredeyse ikiye üçe katlanırken, bu maliyetlerin uluslararası ticaretin hacmini ve mahiyetini etkiler duruma geldiği belirtilmektedir.

Navlun maliyetlerindeki artışın Türkiye çıkışlı ve Türkiye varışlı seferlerde de geçerli olmasına karşın, Uzakdoğu ve Çin hatlarındaki navlun maliyetlerindeki artışın çok daha fazla olması nedeniyle Türkiye'nin başlıca pazarı olan Avrupa'ya ve ayrıca ABD'ye olan ihracatında bir miktar avantaj elde ettiği belirtilmektedir.

Güncel UBS raporuna göre yüksek seyreden navlun maliyetleri artık yeni normalin bir parçası haline gelmiş olup, çoğu bölgede ve küresel çapta uluslararası ticareti tıkar veya azaltır hale gelmiş durumdadır.

Bu durum özellikle Çin'den ve Uzakdoğu'dan hammadde ve ara mal bekleyen imalatçı sektörler ile Avrupa gibi hazırgiyim ve tekstil sektörlerinde hem hammadde ve ara mal, hem de nihai ürün anlamında da Çin'e bağımlı ülke ve bölgeleri daha da olumsuz yönde etkilemektedir.

Söz konusu navlun maliyetleri artışlarının gerek hammadde, gerekse ara mal ve nihai mal fiyatlarını da yukarı yönlü etkiler noktaya geldiği ve küresel enflasyonun da artmasına neden olacağı kaydedilmektedir.

Amazon'un yılın en uzun günleri olan 21 Haziran haftasında düzenlediği “Prime Day” kampanyası ile milyonlarca ürün satarak teslim ettiği ancak çok sayıda satılmayan veya teslim edilmeyen ürünün de Amazon tarafından imha edildiği belirtilmektedir.

Bu konuda başlıca eleştiriler son yıllarda Almanya ve Fransa'dan gelmekte olup, İngiltere'de de yeni bir imha merkezi kurulduğu kaydedilmektedir. Bu imha merkezinin yıllık milyonlarca ürünü imha potansiyeli bulunduğu bilgisi verilmektedir.

Bu imha edilecek satılmayan veya teslim edilemeyen ürünleri arasında akıllı televizyonlar, laptoplar, drone'lar, kitaplar ve aksesuarların yanı sıra hazırgiyim ürünleri ve ayakkabıların, hatta pandemi döneminde yüz maskelerinin de bulunduğu belirtilmektedir.

Güncel iddialara göre sadece “Prime Day” haftası yani 21 Haziran haftasında bu imha merkezinde 130 bin ürünün imha edildiği bilgisi verilmektedir. Aynı dönemde sadece 27 bin satılmayan veya teslim edilemeyen ürünün hayır kurumlarına bağışlandığı kaydedilmektedir.

ABD'de hazırgiyim ve ayakkabı harcamalarının üst üste üçüncü ay olmak üzere Mayıs ayında da geçen aya göre gerilediği belirtilirken, geçen yıla göre ise artış kaydedilmektedir.

ABD genelinde hazırgiyim ve ayakkabı tüketiminin Mart ayında 487 milyar dolarken, Nisan ayında 479 milyar dolara, Mayıs ayında ise 474 milyar dolar seviyesine gerilediği kaydedilmektedir.

ABD parekende verilerine göre ise ABD genelinde ilk 5 ayda toplam perakende satışlar geçen yıla göre yüzde 23,7 oranında artarken, hazırgiyim ve aksesuar perakende satışlarında ise yüzde 81,3 oranında artış kaydedilmiş bulunmaktadır.

Uzmanlar, önümüzdeki aylar için ise umutlu konuşmakta ve hazırgiyim ile ayakkabı tüketiminde olumlu bir seyir beklemektedir.

ABD'de pandemi nedeniyle geçen yıl işsizlik oranı bir ara yüzde 11'lere kadar çıkarken, pandeminin gevşemesi, açılma ve ekonomik toparlanma ile tekrar yüzde 6'nin altına inmiş bulunmaktadır.

Güncel verilere göre Haziran ayında üste üste iki hafta ABD genelinde işsizlik başvuruları 400 binin altında gerçekleşirken, Haziran ayının son haftasında ise işsizlik başvurularının tekrar arttığı belirtilmektedir.

Bu gelişmeler ışığında bir yandan tekrar büyümeye geçen sektörler işçi bulmakta zorlanırken, bir yandan da işsizlik tekrar artış eğilimine giriyor gibi görünmektedir.

Yeni dönemdeki toparlanmayla birlikte en çok işçi sıkıntısı çeken sektörlerin restoranlar ile mağazalar olduğu belirtilmektedir.

Bu gelişme ile paralel, hazırgiyim, ayakkabı ve aksesuar mağazalarının da çalışan bulmakta zorlandıkları görülmektedir.

ABD genelinde işsizlik oranının bu yılın Nisan ayında yüzde 6,1 iken, Mayıs ayında yüzde 5,8'e gerilediği kaydedilmektedir.

Bilindiği gibi Çin'in Sincan Bölgesindeki Uygur Türklerine olan baskılar, zorla çalıştırma ve angarya uygulamaları nedeniyle bu bölgede üretilen pamuk ve pamuktan üretilen ürünlerin ABD'ye ithalatı yasaklanmışken, şimdi ABD Senatosunda yeni bir yasa tasarısıyla bu ithalat yasağının daha da genişletilmesi planlanmaktadır.

Senato'ya sunulan yeni bir yasa tasarısıyla Çin'in Sincan Bölgesinde üretilen bütün ürünlerin, Uygur Türkleri üzerindeki baskılar ve insan hakları ihlalleri ile zorla çalıştırma nedeniyle, ABD'ye ithalatının tümüyle yasaklanması hedeflenmektedir.

Uygur Zorla Çalıştırma 65 sayılı yasa tasarısı Senato Dış İlişkiler Komitesi'nden oybirliği ile geçmiş olup bu yasa ABD'de dünya genelinde insan hakları ve zorla çalıştırma karşıtı yükselen yeni trendin bir işareti ve sembolü olarak görülmektedir. Nitekim söz konusu yasa tasarısını her iki parti de desteklemektedir.

Bilindiği gibi birçok hazırgiyim, ayakkabı ve spor markası Sincan pamuğunu kullanmayacaklarını ilan edince Çin hükümeti ve Çin tüketicisinden tepki görmüş ve Çin pazarında boykot tehdidiyle karşı karşıya kalarak ürünleri alışveriş siteleri ve mağazalardan kaldırılmıştır.

Çeşitli skandallarla gündemde olan ABD'li ünlü rapçi Kanye West, bu kez de kendi kurduğu ayakkabı markası Yeezy ile ABD'de gündeme gelmiş bulunmaktadır.

Sıra dışı tasarımlarıyla dünya çapında ilgi toplayan Kanye West, ABD'li perakende devi Walmart'la anlaşmazlığa düşmüş durumdadır. West'in markası Yeezy 'Foam Runner' isimli bir model çıkarırken, söz konusu ayakkabının neredeyse birebir aynısı Walmart tarafından imitasyon olarak satışa sunulmaktadır.

Durumun fark edilmesi üzerine Yeezy yetkilileri, orijinal ayakkabının üçte biri fiyatına satılan ürünlerin hem Walmart internet sitesinden hem de mağazalardan kaldırılmasını istedi. Bu talep karşılık bulmazken, Kanye West Walmart'ın kendisinin ismini kullanıp kâr elde ettiğini öne sürerek Walmart'a karşı dava açmış bulunmaktadır.

Yeezy'nin milyarlarca dolarlık marka değeri olduğunu savunan Kanye West, Walmart'ın hamlesinin markaya yüzlerce milyon dolar zarar verdiğini öne sürmektedir. Los Angeles'ta açılan davanın sonucu ABD kamuoyunda merakla beklenmektedir.

Çin'in Sincan Bölgesindeki Uygur Türklerine olan baskılar, zorla çalıştırma ve angarya uygulamaları nedeniyle bu bölgede üretilen pamuk ve pamuktan üretilen ürünlerin ABD'ye ithalatı yasaklanmışken, birçok hazırgiyim, ayakkabı ve spor markası Sincan pamuğunu kullanmayacaklarını ilan edince Çin hükümeti ve Çin tüketicisinden tepki görmüş ve Çin pazarında boykot tehdidiyle karşı karşıya kalarak bu markaların ürünleri alışveriş siteleri ve mağazalardan kaldırılmıştır.

Bu arada Çin de, kendisine karşı yapılan insan hakları ile zorla çalıştırma suçlamaları ve “Sincan pamuğu yaptırımlarına” karşı kendi ulusal “sürdürülebilir” pamuk sertifika programı ve kendi yerli pamuk standardını geliştirmeyi planlamaktadır.

Sözkonusu ulusal pamuk geliştirme programı ve yerli pamuk standardını “The China Cotton Association” (CCA), yani Çin Pamuk Birliği geliştirmektedir. Birlik diğer Çinli kuruluşlarla işbirliği yaparak, bu proje kapsamında “Cotton China Sustainable Development Program” yani “Çin Pamuk Sürdürülebilir Kalkınma Programı”nı geliştirmektedir.

Sözkonusu Çin ulusal program ve standardı, Batılı kökenli küresel pamuk standardı olan “Better Cotton Initiative (BCI)” programı ile rekabet etmeyi hedeflemektedir.

168 yıllık denim markası Levi's'ın Pakistan'da açtığı mağaza ilklere konu olmaktadır.

Pakistan'ın Penjap eyaletinin Lahore kentinde açılan Levi's mağazasının hem yöneticilerinin, hem de çalışanlarının sadece kadınlardan oluştuğu bilgisi verilmektedir.

Sözkonusu mağazanın açılışının pandemiden kötü etkilenen Pakistanlı kadınlar için tam bir zafer olduğu belirtilirken, Levi's markasının bu mağazanın açılışı ile Pakistan hazırgiyim ve perakende sektöründe yeni bir sayfa açtığı kaydedilmektedir.

Levi's yöneticilerine göre bu mağaza ülkedeki yerleşik alışkanlıkların değişmesi ve kadınların hem iş hayatında, hem de sosyal hayatta daha etkin bir rol oynamaları için iyi bir başlangıç ve fırsat olacak.

Pakistan'da kadınlar nüfusun yarısını oluşturmalarına rağmen kadınların sadece yüzde 22'si çalışıyor.

Levi's tarafından verilen güncel verilere göre markanın Pakistan'daki perakende zincirinin sadece yüzde 14'ünü kadınlar oluştururken, bu rakamın 2021 sonunda yüzde 25 oranına, 2022 sonunda ise yüzde 40 seviyesine yükselmesi beklenmektedir.

Küresel moda devleri Prada ve Ermenegildo Zegna gruplarının İtalyan bir kaşmir üreticisi firmayı satın aldıkları belirtilmektedir.

Prada ve Zegna'nın İtalya'nın Montale kentinde yer alan ve kaşmir dışında başka iplik ve elyaf üreten Fliati Biagioli Modesto tekstil firmasını satin aldıkları kaydedilmektedir.

Filati Biagioli Modesto firmasının kaşmir dışında başka değerli iplik ve elyaflar da ürettiği belirtilirken, şirketin yeni hisse yapısında Prada'nın yüzde 40, Zegna'nın yüzde 40, Biagioli ailesinin ise yüzde 15 hisseye sahip olacağı bilgisi verilmektedir. Şirketin yeni CEO'sunun ise Renato Cotto olacağıve yüzde 5 hisseye sahip olacağı belirtilmektedir.

Zegna Grubun CEO'su olan Gildo Zegna'nın ise Filati firmasının Başkanı olacağı, Prada Grubun da yeni yönetim kurulunda temsil edileceği kaydedilmektedir.