İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2021 Aralık
İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler
🌍E-ticarette Temel Hususlar
Pandemiyle gelen değişimi benimsenmesi, yönlendirilmesi ve yeni normale hızlıca adapte olunmasının gerekli olduğunu belirten Cross-Border Commerce Europe isimli şirket tarafından e-ticaretteki önemli hususlar şu başlıklar altında toplanmaktadır: • Markaların Doğrudan Satışlarını Uluslararasılaştırması: Uluslararası dağıtıtım ağları kurulmasından ziyade her bir markanın kendi uluslararası doğrudan satış ağını kurmasının daha kolay ve hızlı olacağı belirtilmektedir. Bu şekilde markaların hem pazarlarını rahatlıkla genişletebileceklerini hem de müşterilerine daha uygun fiyatlarla satış yapabilecekleri vurgulanmaktadır. • Müşteri Odaklılığı: Markaların empati yaparak müşterilerinin bakış açışları ve geri bildirimlerine göre hareket etmesinin önemine dikkat çekilirken bunun; temel performans göstergesi (KPI), müşteri sadakatini ölçme araçları (NPS, CSAT vb.) gibi parametrelerden daha etkili olduğu ifade edilmektedir. • Yeşil Lojistik: Sera gazı salınımının yaklaşık dörtte birini oluşturan lojistiğin karbon nötrleştirilmesi, pandemi dönemindeki tedarik zinciri kırılmalarında bile gündemde olmaya devam etmiştir. Bundan dolayı e-ticaret şirketlerinin tedarik zincirlerindeki tüm paydaşlarıyla birlikte iş birliği yapmasının sektörün sürdürülebilirliği için önemli olduğu belirtilmektedir. • Çok Kanallı Pazarlama (Omnichannel): Tüm dağıtım ve iletim kanallarının entegre ve kesintisiz bir şekilde kullanılarak kusursuz müşteri deneyimi sunması anlamına gelen çok kanallı pazarlama, pandemi sonrasında geleneksel perakendeciler için daha büyüme önem arz etmektedir. • Dolandırıcılık: Gizli IP adresleri kullanan sanal dolandırıcıların bulunmasının zor olduğu, bu yüzden pan-Avrupa desteği ile altyapının iyileştirilmesi gerekmektedir. • Yeşil Mutabakat: AB'nin2050 yılına kadar ilk iklim nötr kıta olmak için katı yasalar koyarken, şirketlerin adım atması veya cezalandırılması gerekeceği bu yüzden bir malın veya hizmetin yaşam döngüsü boyunca çevresel performansının birçok kritere göre irdelemesi gerektiği belirtilmektedir.
🌍Navlun Fiyatlarındaki Artış Tüketiciye Yansıyacak
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) deniz taşımacılığını incelediği raporunda, pandemi dönemindeki kısıtlamaların tedarik zincirleri üzerindeki etkisi gösterilerek; bu etkilerin özellikle tekstil, hazır giyim gibi düşük katma değerli kalemlerde daha fazla fiyat artışlarına neden olduğu ifade edilmektedir.
UNCTAD'ın analizi, konteyner navlun oranlarındaki dalgalanmanın-devam etmesi halinde küresel ithalat fiyat seviyelerini % 11, ortalama tüketici fiyat seviyelerini % 1,5, hazır giyim gibi kalemlerde ise tüketici fiyat seviyelerini %10,2 oranında artırabileceğini göstermektedir.
Öte yandan söz konusu durumun tesirinin her ülkede aynı olmayacağı, ABD ve Çin gibi büyük ekonomilerde %1,2-1,4 oranlarında fiyat artışlarına; Estonya, Litvanya gibi ithalata dayalı küçük ekonomilerde %3,7-3,9 fiyat artışlarına sebep olacağı belirtilmektedir.
Ancak hükümetlerin daha güçlü iş birliği yapmasıyla daha adil ve şeffaf bir ticaret ortamı sağlanacağı; liman altyapısının iyileştirilmesi, çeşitli ticareti kolaylaştırma önlemlerin alınmasıyla birlikte maliyetlerin düşeceği belirtilirken, orta ve uzun vadede sıfır karbonlu nakliyatın da etkili olacağı ifade edilmektedir.
🌍SAC'tan İş birliği Çağrısı
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Textile Sustainability Konferansında söz alan Sürdürülebilir Hazır Giyim Koalisyonu (SAC) direktörü Amina Razvi, 2030'da karbon salınımını %45 azaltma hedeflerine gidilen yolda endüstriler arası iş birliğinin önemine dikkat çekerek herkesi elini taşın altına koymaya çağırmaktadır.
Razvi, SAC ve Higg Endeksi araçlarının ve “Roadmap to Net Zero” gibi ilgili raporların kuruluşları sürdürülebilirlik stratejilerini ilerletmek ve somut ilerlemeye yönelik eylemleri hızlandırmak için gerekli bilgiler sağlamasının yanı sıra hangi tür ortaklıklarla nasıl donatabileceğine ışık tutacağını ifade etmektedir.
Söz konusu hedefler ulaşılmasında enerji verimliliği, uygun malzeme seçiminin yanı sıra yeni nesil malzemelere yönelik araştırma geliştirme faaliyetlerini yürütülmesi gibi çeşitli konularda yol kat edilmesi gerektiği belirtilerek, bireysel çabalardan ziyade egoların bırakılarak daha şeffaf ve adil yürütülen bir süreçle kolektif bir eylem yürütülmesi çağrısı yapılmaktadır.
🌍Yaşlanan Nüfus, İngiltere Hazırgiyim Sektörü İçin Sıkıntı Yaratıyor
GlobalData'nın İngiltere konfeksiyonunu analiz ettiği raporunda, Brexit, pandemi ve demografik yapıdaki değişimlerin ülkedeki tüketici profilini değiştirerek sektörü olumsuz etkilediği belirtilmektedir.
Yaşlanan nüfusla birlikte zorunlu olmayan harcamalardan uzaklaşıldığına, moda endüstrisinin sosyal ve çevresel etkilerine ilişkin farkındalığın artmasıyla birlikte geri dönüştürülmüş ürünlere ilginin arttığına dikkat çekilen raporda; işçi hakları ihlallerinin tüketicilerde endişe yarattığı da ifade edilmektedir.
Ayrıca, korona virüs sürecinde tüketiciler 2. el ürünlere ve tüketiciden tüketiciye (C2C) satışlara ve gömlek, takım elbise gibi ürünlerden ziyade spor giyim gibi daha rahat kıyafetlere yönelmiştir.
Ancak Brexit ve pandeminin tedarik zincirinde ciddi sorunlar yarattığı 2020 yılındaki %23,4'lük ani düşüşün ardından söz konusu pazar, 2021 yılında %12 büyüme ile toparlanma sürecine girmiştir.
2020'de 13,1 milyar İngiliz sterlini, 2021'de 35 milyar İngiliz sterlini büyüklüğü olan İngiltere hazır giyim pazarının 2025 yılında 41,8 milyar İngiliz sterlini büyüklüğünde olacağı öngörülmektedir.
Öte yandan pandemi süreciyle birlikte patlama yaşanan online satışların payının ülkenin normalleşmesiyle birlikte 2022'de yaklaşık %9 azalacağı öngörüler arasındadır.
🌍Vietnam'a Bağımlı Markalar
Geçtiğimiz aylarda artan pandemi nedeniyle fabrikalarında yaygın kapanmalar yaşayan Vietnam'da kapanmanın sona ermesiyle birlikte fabrikaların tekrar açıldığı ancak markaların ve satın alma gruplarının üretim ve tedarik takvimlerinin çok gerisinde olduğu belirtilmektedir.
Uluslararası hazırgiyim ve tekstil haber sitelerinde yer alan bilgilere göre birçok ayakkabı ve hazırgiyim markası üretim ve tedarikte Vietnam'a bağımlı durumdadır.
Vietnam'a en bağımlı ayakkabı ve spor giyim markası olarak Foot Locker belirtilirken, bu markanın tedarikinin yüzde 50'sini Vietnam'da yaptırdığı belirtilmektedir.
Yine Adidas tedarikinin yüzde 45'ini, Nike yüzde 45'ini, Puma yüzde 45'ini, Skechers yüzde 40'ını, Lululemon Athletica yüzde 35'ini, VF Corporation yüzde 30'unu, Columbia yüzde 30'unu, Deckers yüzde 30'unu, Under Armour, Yeti ve Dick's yüzde 20'sini, Ralph Lauren ve PVH yüzde 15'ini Vietnam'da yaptırmaktadır.
🌍Bangladeş'in Hazır Giyim Stratejisi
Hazır giyim sektöründe İşçi haklarına önem verilmesi gerektiği belirtilen Bangladeşli uzmanlar, Kamboçya'nın gelişimini örnek alarak, sektörü daha başarılı, rekabetçi ve kâr odaklı yapma hedefinde olduklarını belirtmektedirler. Küresel pazar payını, fabrika kârlarını, FOB fiyatlarını artırma; çalışma koşulları ve işçi ücretlerini iyileştirme olarak temellendirilen hedeflerde uzmanların görüşleri şu şekildedir:
Sektörün mevcut durumu, istikrarlı hükümet politikaları, hammadde tedariki, sürdürebilirliğin yaygınlaşması, lojistik altyapısı ve düşük işçi maliyetleri sahip olunanlar olarak ifade edilmektedir.
Yaklaşık 50 adet dünya standartlarında uluslararası fabrika grubu olduğu belirtilen ülkede, Bangladeş'in bu tip üreticiler için fırsatlar ülkesi olduğuna dikkat çekilmektedir. Ancak sektörde; emek, etik ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sadece kâr amacının güdülmediği, sorunların dürüstçe paylaşılıp güven ortamının kurulmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir.
🌍Vietnam Hazır Giyiminde Yeşil Enerji Hareketi
Apparel Impact Institute (Aii), Clean Energy Investment Accelerator (CEIA), IDH – The Sustainable Trade Initiative öncülüğünde Vietnam'da hazır giyim tedarik zinciri genelinde yenilenebilir enerji pilot uygulaması planlanmaktadır.
H&M, New Balance, Arcteryx, Columbia, Gap Inc., Icebug, lululemon and Target Corporation gibi birçok moda markasının ve HSBC'nin katılım sağladığı projeyle birlikte COP26'da belirtilen 2050 yılı sıfır karbon hedefine ulaşılması, Vietnam'ın hazır giyimdeki rekabetçi ve lider konumunun sağlamlaştırılması hedeflenmektedir.
Yapılan açıklamada güneş, rüzgâr gibi temiz enerji yatırımlarına ve dağıtımına öncelik vermek, şebekeyle entegrasyonunun sağlanması, verimli depolama tesislerinin kurulması, ithal fosil yakıtlara bağlılığın azaltılması umut edilmektedir.
🌍Etiyopya, Mali ve Gine Ticari İmtiyazını Kaybediyor
ABD tarafından geçtiğimiz haftalarda yapılan bir açıklama ile 3 Afrika ülkesi, Etiyopya, Mali ve Gine'nin African Growth and Opportunity Act (AGOA) kapsamındaki ticaret imtiyazlarının sona erdirileceği belirtildi.
ABD tarafından yapılan açıklamaya göre 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren bu ülkeler 6 binden fazla üründe ABD pazarına sıfır gümrükle ihracat yapma ayrıcalıklarını kaybedecek.
ABD'nin bu kararında bu ülke yönetimlerinin uluslararası insan hakları standartlarına uymamaları gerekçesinin etkili olduğu belirtilmektedir.
2000 yılında çıkarılan AGOA kanunu kapsamında Sahara Altı Afrika ülkelerinin ABD pazarına belirli ürünlerde sıfır gümrükle ihracat yapmalarına izin verilirken, hazırgiyim ürünleri de bu kapsamda yer alıyor.
Özellikle son dönemde hazırgiyim ve tekstil yatırımlarının arttığı Etiyopya hazırgiyim sektörünün ve ülke ekonomisinin bu karardan ciddi derecede olumsuz etkilenmesi beklenmektedir.
🌍Uniqlo'dan Sürdürülebilirlik Hedefleri
Inditex ve H&M'in ardından gelen dünyanın en büyük üçüncü hazır giyim satıcısı olan Japon markası Uniqlo, “LifeWear” konseptiyle sera gazı salınımları ve atıkları büyük ölçüde azaltarak tüm süreçlerde insan haklarını koruyan, sürdürülebilirlik ve büyümeyi benimseyen bir iş modeline geçişi planladıklarını belirtmektedir.
2030 yılına kadar mağaza ve ofis gibi kendi operasyonel süreçlerindeki sera gazı salınımlarını 2019 yılına göre %90, üretim süreçlerinden kaynaklanan emisyonlarını ise aynı yıla göre %20 azaltmayı hedeflemektedir.
Ayrıca 2022 yazına kadar kullanılan polyesterin yaklaşık yüzde 15'i geri dönüştürülmüş PET şişelerden elde etmeyi hedefleyen Uniqlo; rayon, naylon gibi sentetiklerden başlayarak daha çevre dostu malzemeleri kullanarak 2030 taahhütlerinde malzemelerinin yarısını geri dönüştürülmüş kaynaklardan temin etmek istediklerini de eklemektedir.
Öte yandan, 2022 Mart ayına kadar tüm paydaşlarını yayımlayacağını duyuran Uniqlo bu yolla bütün süreçlerini izlenebilir hale getirerek herhangi bir insan hakları veya çalışma hakları ihlali durumunda sorunun erkenden tespit edip düzeltebileceğine inanmaktadır.
Sıfır karbon yolunda bir diğer önemli husus olan enerji konusuna da dikkat çekilmektedir. GU, J Brand, Helmut Lang ve Theory gibi markalarını bünyesinde barındıran hızlı moda perakendecisi yol kenarındaki mağazalarındaki elektrik tüketimini %40, alışveriş merkezlerindeki mağazalarındaki tüketimi ise yaklaşık %20 oranlarında düşürmeyi planlamakta olup, 2021'in sonunda Japonya'daki 8 mağaza “Leadership in Energy and Environmental Design” (LEED) sertifikasını almış olacaktır.
🌍YKK Gruptan Sürdürülebilirlik Yolunda Büyük Adım
Dünyanın en büyük fermuar üreticisi olan Japon asıllı şirket YKK, “YKK Sustainable Vision 2050” başlığıyla yayımladığı raporunda 2018 yılını temel yıl baz alarak doğrudan emisyonlarını (Scope 1) ve dolaylı emisyonlarını (Scope 2) %20, tedarikteki tüm paydaşlarını da kapsayan Scope 3 emisyonlarını %36 azaltmayı başardıklarını, Çin'de güneş enerjisi üretimine geçmeyi planladıklarını da ifade etmektedir.
Üretim süreçlerinden çalışanlarının haklarına kadar birçok alanla ilgilendiklerini belirten şirket; 792 tedarikçisiyle kimyasal yönetim süreçlerinde başarı yakaladıklarını, 40 firmada ürünleri için Oeko-Tex sertifikasyonunu yenilemesini tamamlayarak zararlı kimyasalları ortadan kaldırmak için AcroPlating teknolojisini genişlettiklerini, ISO26000 yönergelerine dayalı iş güvenliği çalışmaları yürüttüklerini söylemektedir.
Öte yandan raporda depolama atıklarını 2700 ton azalttıklarını, su kullanımını geçen yıla göre %18 azaltmalarının yanı sıra geri dönüştürülmüş ürün üretimini %82,3'e çıkarttıkları bilgileri yer almakta. Şirketler grubu söz konusu geri dönüştürülmüş ürünlerine örnek olarak 2019'da üretimine başladıkları, PET şişe, eski elyaf kalıntılarından oluşan Natulon fermuarlarının satışlarını bir önceki yıla göre %88 artırdıklarını da eklemektedir.
Ancak grubun başkanı bu kadarla sınırlı kalmayacaklarını, 2050 yılına kadar geri dönüşüm oranını %90' çıkarmanın yanında tamamen yeşil enerjiye döneceklerini taahhüt etmektedir.
🌍Wrangler Çin'de İlk Mağazasını Açıyor
Markalar son yıllarda Çin'i büyüme için en iyi pazar olarak tanımlayarak, söz konusu ülkeye dijital ya da reel mağazalar açmakta, Weibo, Little Red Book, WeChat ve Douyin gibi popüler sosyal medya platformlarına katılmaktadır.
Aralık 2020'de Tmall aracılığıyla Çin pazarına giriş yapıp ilk çeyrekte gelirlerini %11 artıran Kontoor Brands'ın denim markası Wrangler de Scotch&Soda, Guess gibi kervana katılan markalar arasında.
Sokak giyiminden ilham alan Çinli giyim markası Sankuanz ile iş birliği yapan marka, sunduğu yaratıcı tasarımlarının yanı sıra neon ışık, dijital ekranlar ve çeşitli görsellerle müşterilerine ilgi çekici bir deneyim sunmaktadır.
🌍Marks & Spencer Yeşil Dönüşümü İçin Kredi Alıyor
Eylül ayında İngiltere hazır giyim perakendeci M&S, 2025 yılına kadar karbon ayak izini 2017'deki 5,7 milyon ton emisyonunu üçte bir oranında azaltarak kendisini İngiliz hükümetinin stratejisinden 10 yıl önce karbon nötr yapacak hedeflerini “Plan A Programme” adıyla duyurmuştu.
2007 yılında başlattığı söz konusu programıyla 2012 yılında karbon nötr statüsüne ulaşan ilk büyük perakendeci olduklarını iddia eden M&S, 15 Aralık'ta yaptığı borsa açıklamasında yeni kredinin 2040'a kadar Scope 3 (tedarikteki tüm paydaş ve dolaylı emisyonları kapsayan en geniş kapsam) hedefleriyle ilişki olduğu belirtti.
Öte yandan bahsi geçen “Revolving Credit Facility” kredi şartları Nisan 2023'te süresi dolan mevcut kredinin yerini alarak 2025 Haziran'ına kadar süreceği belirtilmektedir.
🌍H&M ve Green Machine Projesi
H&M ve Hong Kong Tekstil ve Giyim Araştırma Enstitüsü iş birliğiyle 2016 yılında başlatılan geri dönüşümü zor ürünlere yönelik geliştirilen Green Machine projesi su gibi biyolojik parçalanabilir çevre dostu kimyasalların kullanılarak geri dönüşümü zor elyaf türlerinin dönüşümü için oldukça modüler bir çözüm olarak sunulmaktadır.
2020 yılından bari Endonezya'daki üretim tesislerinde kullanılan, Ağustos ayında da Türk denim markası Isko tarafından yatırım yapılan teknolojiye Vf Corp bünyesindeki The North Face gibi çeşitli markalar aracılığıyla Kamboçya'dan da siparişler gelmekte.
Moda sektöründeki yoğun sürdürülebilirlik gündemine rağmen, Ellen MacArthur Vakfı'na göre bugün üretilen kıyafetlerin yüzde 1'inden azı yenilerine geri dönüştürüldüğünü belirttiği şu günlerde, çevre savunucuları tekstilde geri dönüşüm söyleminin moda markalarının daha fazla kıyafet pompalamak için bir bahane olarak kullandıklarını söylemekteler.
Öte yandan çevreciler söz konusu teknoloji PET şişelerin geri dönüşümünde çözüm olabilse de deniz kirliliği, mikro plastik gibi sorunlarda etkisi kaldığını da iletmekteler.
🌍Uygur Sorunu Gündemde Olmaya Devam Ediyor
Çin'in Sincan'daki Uygurlara ve diğer Türk Müslüman gruplara karşı işlediği iddia edilen insanlık suçları gündemde olmaya devam etmektedir. Söz konusu iddiaları sert bir şekilde reddeden Pekin'e karşı, Çin'in Uygur Türkleri ve diğer etnik gruplara soykırım yaptığını ilan eden Biden hükümetinden yeni hamleler gelmektedir.
İthalatlarının Çin'e dayalı olmasından rahatsızlıklarını dile getiren ABD'li yetkililer, G7 zirvesinde de Sincan'daki zorla çalıştırmayı ele almak için harekete geçilmesi gerektiğine öncülük ettiklerini ve bu doğrultuda çeşitli finansal yaptırımlar ve “The Global Magnitsky Act” yani vize kısıtlamaları uyguladıklarını belirtmektedir.
Son olarak ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu Çin'in Sincan bölgesinden gelen mallara yasak getiren “Uyghur Forced Labor Prevention” isimli yasa tasarı üzerinde uzlaştıklarını ve en kısa sürede Başkan Biden'e taşımayı planladıklarını ifade etmektedirler.
Bu arada, aralarında ABD Hazırgiyim Kuruluşu USFIA'nın da olduğu Amerikan meslek kuruluşları sözkonusu yasa tasarısını destekleyen bir bildiri yayınlayarak Başkan Biden'ın bu yasa tasarısını bir an önce imzalamasını beklediklerini duyurdular. Tepkiler bu kadarla sınırlı değil. Berlin merkezli Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR), C&A, Nike, Patagonia gibi markaları ve Better Cotton Initiative (BCI), Cotton made in Africa (CmiA), Global Organic Textile Standard (GOTS) gibi sürdürülebilir pamuk üretimi inisiyatiflerin, söz konusu bölgedeki ILO standartları ihlallerine sessiz kalmakla suçlamaktadır.
🌍ABD'de Kongre Üyeleri Etiyopya için Harekete Geçti
Bilindiği gibi birkaç hafta önce ABD Yönetimi, insan hakları ihlalleri gerekçesiyle Etiyopya'nın “African Growth and Opportunity Act” Anlaşması kaynaklı ticaret imtiyazlarını 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren kaldırmaya karar vermişti.
Bu konuda harekete geçen bazı Kongre üyeleri bu karar ile Etiyopya'daki iç savaş ve istikrarsızlığın daha da kötüye gideceği ve bu ülkedeki Amerikan yatırımlarının zarar göreceği gerekçesiyle ABD Yönetiminin kararı gözden geçirmesini istemektedir.
Temsilciler Meclisi Üyesi Karen Bass öncülüğündeki üyeler bu kararın ABD'ye yarardan çok zarar getireceğini düşünmekte ve Biden yönetiminin bu karardan vazgeçmesini istemektedir.
ABD Yönetimi bu karar ile Mali ve Gine'nin de ticari imtiyazlarını kaldıracağını duyurmuştu.
🌍Küresel Tekstil Üreticileri Umutlu
International Textile Manufacturers Federation (ITMF) kasım ayının ilk yarısında dünyanın farklı yerlerinden 330'tan fazla tekstil üreticisinin katılım sağladığı 11. Covid-19 anketini yayımlamıştır.
Firmalara mevcut durumları, kapasite kullanımları gibi aynı sorular yönetilerek yapılan mayıs ayından beri dördüncüsü yayımlanan ankette, doğu Asya için durum pek olumlu olmasa da genel olarak iş durumlarını iyi olarak tanımlayan firmaların oranı Eylül ayında yapılan bir önceki ankete göre %10'dan %28'e yükseldiği ifade edilmektedir.
Öte yandan elyaf, iplik, tekstil makineleri, konfeksiyon üreticileri gibi tedarik zincirinin farklı bölümlerini ele alan ITMF, bu bölümler arasındaki uçurumların daraldığını da iletmekte. Tedarik zincirlerinde hala büyük sıkıntılar olduğuna dikkat çeken ITMF, Mayıs ayından beri siparişlerdeki gecikmelerin değişmediğini ve kapasite kullanım oranlarının azalarak da olsa artmaya devam ettiğini eklemektedir.
🌍Tedarik Zincirini Bekleyen Yeni Tehlike: Omicron
Drewy adlı araştırma kuruluşunun dünya konteyner bileşik endeksinin %1,5 azaldığını duyurduğu şu günlerde, Everstream Analytics isimli firma seyahat kısıtlamalarının olduğu Güney Afrika ülkeleri ile Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya arasındaki önemli ticaret şeritlerinde hava kargo kapasitesinin %30 azalacağını öngörmektedir.
Söz konusu firma, Dünya sağlık örgütünün varyanta isim vermesinden sonraki haftada 25 lojistik kazası olduğunu belirterek, Delta isminin açıklanmasından sonraki hafta 12 kaza olduğuna dikkat çekmektedir.
Ancak söz konusu gelişmeler dünyanın her yerinde aynı etkileri yaratmamaktadır. Asya limanları 7/24 çalışırken, ABD geçitleri de depolarda sınırlı kapasite ve işçi kıtlığı darboğaz yaratmıştır.
Oxford Economics, Asya limanlarındaki mal ihracat hacminin 2021'in ilk 9 ayında bir önceki yıla göre %13, 2019'a göre ise %5 daha fazla olduğunu belirtse de Vietnam ve Malezya'da yaşanan karantina dönemlerinden kaynaklanan aksaklıkların ve yeni gelen varyantın Asya'nın toplam gayri safi yurt içi hasıla büyümesini %1,6 düşürerek %4'lere gerileteceğini ifade etmektedir.
Özellikle ABD limanlarında yaşanan tıkanıklık ve bu konudaki endişeler, 2021'de yarıdan daha az geminin vaktinde teslimat yapabilmesine ve 2019 da yaklaşık 4 günde yapılabilen teslimatın 7,5 gün daha gecikmesine yol almıştır.
Öte yandan belirsizliklerin nakliye kapasitesini artıracağı öngörülmekte. Oxford Economics mevcut sipariş yoğunluğu ve navlun fiyatlarına dayanarak taleplerin hafifleyeceği bu yüzden 2022-2024 yılları arasında kapasitenin %22 artabileceğini belirtmekte.